Tunceli’de koruma altında yaşamaya devam ettikleri için yok olma riski taşıyan vahşi keçi manzarası, 23 Ağustos 2025. (AA Photo)
15 Eylül 2025 05:45 GMT+03: 00
WWF-Türkiye Biyoçeşitlilik Uzmanı ve Veteriner Ahmet Emre Kutukcu, habitat yıkımı vahşi yaşamı Türkiye’deki şehirlere zorladığı için, hayvanların kentsel alanlara girmesini önlemek için vahşi yaşam habitatları arasında ekolojik koridorlar oluşturmayı önerdi.
Nüfus genişlemesi ve azaltılmış gıda kaynakları da dahil olmak üzere iklim değişikliği etkileri, vahşi hayvanları artan frekansla şehirlere ve tarım alanlarına yönlendiriyor.
Pazar günü devlet tarafından işletilen bir Anadolu ajansı (AA) muhabirine, “Bu yaşam alanları arasında ekolojik koridorlar oluşturursak, hayvanlara bu koridorlar aracılığıyla farklı habitatlara ulaşma fırsatı sağlayacağız.”
Habitat Yıkımı Yaban Hayatı Göçünü Güçler
Kutukcu, yerleşim genişlemesi, yeni yol yapımı ve vahşi yaşam besleme, barınma ve üreme faaliyetlerini bozan madencilik faaliyetleri yoluyla artan habitat yıkımına işaret etti.
Kutukcu, “Yiyecek bulmak ve su kaynaklarına erişmekte güçlük çekiyorlar ve sonuç olarak, bu alanlardan daha geniş bölgelere geçmeye zorlanıyorlar. Yerleşimler ve şehirler de doğal habitatların çevresini sınırladıkları için kaçınılmaz olarak şehirlere giriyorlar.”
Uzman, kirpi ve kaplumbağalar da dahil olmak üzere bazı vahşi yaşam türlerinin şehirlerde yerleşik yaşam sürdüğünü kaydetti. Peregrine Falcons’a adaptasyon örneği olarak belirtti: “Bir peregrine şahin, şehirlerdeki uzun gökdelenlerin üstünde yuvalar ve kolay avlar olan güvercinler üzerinde beslenirken, doğal habitatlarda diğer yabani kuşlar üzerinde yüksek kayalıklar ve beslemeler yaparken. Bu biraz fırsatla ilişkilidir.”

Ankara’nın Nallihan Bölgesi, Türkiye, 10 Eylül 2025’in Cayirhan Kasabası’ndaki Sariyar Barajı yakınlarındaki kuş sığınağı üzerinde uzun bacaklı bir fışkırma. (AA Photo)
Yaban domuzu şehirleri güvenli bölgeler olarak görüyor
Kutukcu, şehirlere giren vahşi yaşamı besleyen insanların çatışma riskleri yaratabileceği ve potansiyel olarak insanlara hastalık bulaşmasına neden olabileceği konusunda uyardı.
Yetkili, şehirlerde korunan atık yönetim sistemlerinin eksikliğinin hayvanların beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkilediğini vurguladı.
“Türkiye’de açık düzenli depolama alanlarında, eğer yakındaki bir ayı nüfusu varsa, çoğu gece yavrularıyla bu depolama alanlarını ziyaret ediyorlar. İnsan korkusunu kaybediyorlar ve doğada beslenme alışkanlıklarını kaybediyorlar. Çoğu insan atığı, daha sonra birçok cilt ve sağlık sorunlarına neden olabilecek plastik atıkları da tüketebilirler.”
Kutukcu’ya göre, özellikle yaz aylarında Ege ve Akdeniz bölgelerinde, özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde, şehirlere inen yaban domuzları sadece su ve yiyecek aramıyor.
“Yaban domuzları şehirde beslenirken yırtıcı baskısı yaşamıyor; parkları ve bahçeleri, yavrularını güvenli bir şekilde barındırabilecekleri, uyuyabilecekleri ve besleyebilecekleri alanlar olarak görmeye başlıyorlar. Bu anlamda bu yerler çekici hale geliyor.” Dedi.

Ziyaretçiler, Dilek Yarımadası Buyuk Menderes Delta Ulusal Parkı’nda, Aydin’in Kusadasi Bölgesi, Türkiye, 26 Ağustos 2025. (AA Photo)
Ekolojik çözümlere bilimsel yaklaşım
Kutukcu, habitat parçalanmasını yaban hayatının beslenmesini ve barındırmasını önleyen en büyük faktör olarak tanımladı ve yaşam alanları arasındaki ekolojik koridorların hayvanlara farklı habitatlara erişim sağlayacağını belirtti.
“Elbette, bu koridorların bilimsel temellere ve verilere dayanarak inşa edilmesi gerekiyor. Hayvanların doğal yaşam alanlarındaki gıda fırsatlarını artıracak ve biyolojik çeşitliliği artıracak müdahaleler de etkili olacaktır.” Dedi.
Tarımsal ve doğal alanların kentleşmesi ve yok edilmesinin devam edeceğini vurgulayan Kutukcu, şehirlere giren vahşi yaşamın taşındığı virüslerin de finansal kayıplara ve sağlık risklerine neden olduğunu da sözlerine ekledi.