Fotoğraf, Izmir, Türkiye’deki bir Vakifbank şubesinin dış tabelasını gösteriyor. (Adobe Stok Fotoğrafı)
15 Eylül 2025 04:29 GMT+03: 00
TÜrkiye’nin devlete ait Vakifbank, ilk Murabaha finansman işlemini tamamladı ve İslami finansın önde gelen kurumlarından Kuveyt Finance House ile beş yıllık bir anlaşma yoluyla 500 milyon dolar kazandı.
Murabaha yaygın olarak kullanılan bir İslami finansman yapısıdır. Faiz almak yerine, borç veren bir varlık satın alır ve zaman içinde yapılan ödeme ile borçluya işaretli bir fiyatla satar.
Bu aracı benimseyerek Vakifbank, İslami finansal ilkelerle uyuşurken uluslararası finansmana erişimini genişletti.
Okumak için daha fazlası

Vakifbank, uluslararası finansman kaynaklarını çeşitlendirmeyi hedefliyor
Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Vakifbank dedi Anlaşma, yabancı finansman kanallarını çeşitlendirme stratejisini destekliyor. İşlemin, yükümlülüklerinin vade profilini genişleterek bankanın bilançosunu güçlendirmesi bekleniyor ve borçlanma maliyetlerini optimize etmek.
Banka, fonların Türkiye’nin ihracat, yatırım ve istihdamı destekleme konusundaki daha geniş ekonomik hedeflerine katkıda bulunacağını vurguladı.
Vakifbank, finansmanı kurumsal, ticari ve küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) müşterilerine, özellikle de ticaret ve istihdam yaratan sektörlerde aktif olanlara yönlendirmeyi planlıyor.
Türkiye’nin bankacılık sektörüne olan güven
Vakifbank’ın İcra Kurulu Başkanı Abdi Serdar Ustunsalih, Türkiye’nin kredi derecelendirmelerindeki ve risk primlerindeki iyileştirmelerin küresel finansal belirsizlikler ve artan jeopolitik risklerle çakıştığını söyledi.
Bu koşulların, bankacılık endüstrisi için uzun vadeli, çeşitlendirilmiş fonları her zamankinden daha önemli hale getirdiğini kaydetti.
Ustunsalih, Kuveyt Finance House ile 500 milyon dolarlık Murabaha anlaşmasını, uluslararası yatırımcıların hem Vakifbank hem de Türkiye’nin bankacılık sektörüne verdiği güvenin kanıtı olarak nitelendirdi.
Yetkili, Türkiye’nin ikinci en büyük bankası olarak Vakifbank, seçici bir kredi politikası sürdürmeye devam ederken uluslararası sermaye piyasalarında güçlü bir varlığı sürdürmenin stratejik önemini tanıdığını da sözlerine ekledi.