Türkiye’nin mücevher sektörü, ihracat teşviklerinin kötüye kullanılması nedeniyle çöküşün eşiğinde


Türk Nefes gazetesinin Salı günü yayınladığı bir rapora göre, sektör liderleri devlet teşvik programlarının kötüye kullanılmasının sektörü çöküşün eşiğine getirdiği konusunda uyarırken, Türkiye’nin altın ve mücevher sektörü ciddi kayıplarla karşı karşıya, binlerce iş risk altında ve yüzlerce şirketin faaliyetlerini yurtdışına taşıdığı bildiriliyor.

Mücevher Sanayicileri ve İhracatçıları Birliği (TÜİD) Başkanı Mustafa Kamar, yıllardır süren büyümenin, uyumlu üreticilerin hükümet programlarından yararlanan şirketlerin suiistimalleri nedeniyle cezalandırılması nedeniyle geri döndüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Erdoğan, “Acil müdahale olmazsa kırılma noktasındayız” dedi.

Kamar, İstanbul Kuyumcukent kuyumculuk merkezinde düzenlediği basın toplantısında gazetecilere, birçok atölyenin artık her ayın yalnızca bir bölümünde faaliyet gösterdiğini, çok sayıda üreticinin ya kapandığını ya da Çin, Dubai ve Malezya dahil yurtdışına taşındığını söyledi.

Sektör temsilcileri, krizin iki büyük ihracat destek programının, Dahilde İşleme Rejimi (DIR) ve yüzde 3’lük döviz dönüştürme priminin kötüye kullanılmasından kaynaklandığını söylüyor.

DIR, bitmiş mücevherin daha sonra ihraç edilmesi koşuluyla şirketlerin altın gibi hammaddeleri gümrük vergisi olmadan ithal etmesine olanak tanıyor. Ancak ticaret yetkililerine göre bazı firmalar ithal altını Türkiye’nin iç pazarına yönlendirerek haksız kazanç elde ediyor ve kurallara uyan ihracatçıları baltalıyor.

Merkez Bankası’nın uygulamaya koyduğu ikinci tedbir ise ihracatçılara yurt dışı kazançlarını Türk lirasına çevirdikleri takdirde yüzde 3 oranında prim sağlıyor. Ülkenin rezervlerini güçlendirmeyi amaçlayan bu politikanın, yeni kurulan firmaların gerçek mal üretmeden devlet ikramiyesi talep etmesiyle hayali ihracat kayıtlarına yol açtığı bildirildi. Sektör gözlemcileri, 2023’te altın ithalat kotasının getirilmesinin ardından bu tür şirketlerde artış yaşandığına dikkat çekiyor.

Hükümetin teşvik programları, İstanbul Altın Rafinerisi’ne (İAR) yönelik yürütülen ceza soruşturmasının ardından ek incelemeye alındı.

Kısa Dalga ve Halk TV haber sitelerinde yer alan haberlere göre savcılar, rafineri ve bağlı şirketlerin sahte ihracat gerçekleştirdiğini, hem DIR’i hem de para birimi dönüştürme teşvikini kötüye kullanarak mücevher üreticilerinin işaret ettiği suiistimalleri yansıttığını iddia ediyor. Dava, şirketlerin sahte ihracat evrakları yoluyla vergisiz ithalat ve nakit ikramiyelerden yararlanıp faydalanmadığına odaklanıyor.

Kamar, sektördeki sorunların birkaç baskın oyuncu arasında yoğunlaştığını söyledi. “İlk 10 mücevher ihracatçısına bakın; sadece üçü gerçek ihracatçı” dedi. “Geri kalanlar sadece altını içeri ve dışarı taşıyor. Bu 10 kişi için tüm sektör feda ediliyor.”

Ayrıca manipülasyonun yurt içi fiyatları bozduğu konusunda da uyardı. One kilogram of gold trades at about $130,000 internationally but around $140,000 in Turkey, he said, discouraging tourists and prompting social media claims that visitors can sell gold in Turkey for a profit.

TÜİD, hükümete ithalat kotasını kaldırması, 2023 öncesi ticaret kurallarını yeniden uygulamaya koyması, stoklar için tek seferlik vergi affı uygulaması ve devlet teşviklerini kötüye kullanan şirketlere ağır cezalar uygulaması çağrısında bulundu. Grup ayrıca altın değerlerine dayalı enflasyon muhasebesine geri dönülmesi ve üretim kapasitesinin daha sıkı denetlenmesi yönünde çağrıda bulunuyor.

Scroll to Top