İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AK Partisi) bir grup milletvekili ve partinin kıdemli figürleri Pazartesi günü Mısır ve Gazze arasındaki Rafah sınır geçişini ziyaret edecek. Bir parti yetkilisi Pazar günü yaptığı açıklamada, ziyaretin Filistin yerleşim bölgesinde devam eden soykırımı vurgulamayı ve dünyanın dikkatini insani krize yükseltmeyi amaçlıyor.
Partinin Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, insan hakları işlerinden sorumlu olan Hasan Basri Yalçın, İsrail’in hak ve yasaları bilmeyen saldırganlığının durdurulması gerektiğini söyledi. “Dikkatsizce hareket ederler ve tüm bölgeyi ateşe vermekten çekinmezler. Küresel sistem sadece bunu izler,” diye ağıt yaktı. 30 kişilik bir heyet geçişi ziyaret edecek. Ahmet Erbaş ve Lütfi Kaçıki, Hükümet Ally Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) milletvekilleri ve Büyük Birlik Partisi (BBP) Başkan Yardımcısı Ahmet Emin Serin, AK parti milletvekillerine eşlik edecek. Milletvekilleri ziyaretlerinin sonunda medyaya ortak bir açıklama yapacaklar.
Yalçın, Filistin halkının esnekliğinin bombalar ve füzeler tarafından kırılmadığına dikkat çekti, ancak bu açlık ve kıtlık şimdi silah olarak kullanılıyor.
“Neredeyse her gün, açlıktan ölen çocukların raporlarını duyuyoruz. İsrail hastaneleri ve sivil altyapıyı bombalamaya devam ediyor. Şimdi, Gazze’yi işgal etmek için planları açıkça dile getiriyor. Ne yazık ki uluslararası toplumun ve örgütlerin gözlerinden önce gerçekleşiyor. Dünya bu saldırganlığı ve vahşeti durduramadı” dedi.
Yalçın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Türkiye’nin her platformda Filistin halkının adil nedenini savunmaya devam edeceğinin altını çizdi.
“Er ya da geç İsrail bu savaş suçlarından sorumlu tutulacak” dedi. “Türkiye olarak, soykırımları durduran ve savaş suçlularının olabildiğince hızlı bir şekilde yargılanmasını sağlayan küresel bir sistem için savaşmaya devam edeceğiz.”
Türk kamu ve hükümet Filistin davasının büyük destekçileridir. Türkiye Filistin için geleneksel bir müttefik oldu, ancak İsrail saldırıları daha acımasız hale geldikçe, Ankara geçen yıl eleştirisinde daha sert hale geldi. Soykırım dediği şeyi kınadı, İsrail ile tüm ticareti durdurdu ve İsrail’in reddettiği dünya mahkemesinde İsrail’e karşı bir soykırım davasına katılmak için başvurdu.
Türkiye, insani yardımın sunulmasının yanı sıra, Birleşmiş Milletler, NATO ve İslam İşbirliği Örgütü (İK) dahil olmak üzere uluslararası örgütleri İsrail’i kısıtlamak için toplamaya çalıştı.