Dİnternet hızlarındaki küresel artışa rağmen Türkiye gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmaya devam ediyor.
Sınırlı fiber altyapısı, düşük rekabet ve yetersiz yatırım, Türkiye’nin dijital bağlanabilirliğini dünya ortalamasının çok altında tutuyor.
Altyapı boşlukları ve fiber kapsama eksikliği
Türkiye’de internetin yavaş olmasının ana nedenlerinden biri yetersiz altyapıdır. Birçok bölgede hâlâ bakır kablolar kullanılıyor ve fiber optik internet kapsama alanı sınırlı kalıyor. Araştırmaya göre, İstanbul gibi büyük şehirlerde bile bazı mahalleler yüksek hızlı bağlantılara erişimden yoksun. Türkiye Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) raporu.
Sabit genişbant hızlarında Güney Kore (ortalama 256 Mbps) ve Norveç (240 Mbps) gibi ülkeler dünya lideri olurken, Türkiye ortalama 45 Mbps ile OECD ülkeleri arasında son sıralarda yer alıyor.
Konut binalarındaki eski iç kablolar da hız kaybına neden olur; bu, internet sağlayıcıları ve yerel yönetimler tarafından sıklıkla göz ardı edilen bir faktördür.
Genel bir görünüm, 29 Eylül 2025’te ülke çapında yaşanan telekomünikasyon kesintisinin ardından akşam geç saatlerde Kabil’deki bir evin çatısına internet hizmetleri için kurulan bir telekomünikasyon antenini gösteriyor. (AFP Fotoğrafı)
Ağ tıkanıklığı, paylaşılan kapasite
Türkiye’de hızlı internetin önündeki bir diğer engel ise özellikle akşam saatlerinde yaşanan ağ yoğunluğudur. Binlerce kullanıcı aynı anda giriş yaptığında paylaşılan kapasite hızla düşerek fiber hatlarda bile yavaşlamalara neden oluyor.
Buna karşılık, ülkeler gibi Almanya ve İsveçGeniş bant genişletmeye büyük yatırım yapan şirketler, veri kapasitesini genişleterek ve dinamik ağ yönetimini uygulayarak tıkanıklığı başarıyla azalttı.
Sınırlı pazar rekabeti
Türkiye’nin internet pazarı birkaç büyük sağlayıcının hakimiyetindedir. Bu rekabet eksikliği fiyatların düşmesini engellemekte ve yeniliği yavaşlatmaktadır.
göre Özgürlük Evi raporuDüşük rekabet aynı zamanda şeffaflığı ve tüketici haklarının uygulanmasını da azaltır.
Buna karşılık, 50’den fazla sağlayıcının bölgesel olarak rekabet ettiği Birleşik Krallık, hem daha düşük fiyatlara hem de daha yüksek ortalama hızlara sahip.
Daha Fazla Okunacak

Düzenleme ve yatırım zorlukları
Uzmanlar, Türkiye’nin düzenleyici çerçevesinin yeni teknolojilere yeterince hızlı uyum sağlamadığını iddia ediyor. Altyapı lisanslamasının yavaş ilerlemesi, imar çatışmaları ve bürokratik izinlerin çakışması çoğu zaman fiber dağıtım projelerini geciktiriyor.
BTK’ya rağmen planlarını açıkladı Uzmanlar, geniş bant kapsama alanını 2026 yılına kadar hanelerin %85’ine genişletme çabasının Avrupa ile aradaki farkı kapatmak için yetersiz kaldığını belirtiyor.
Kent-kır ayrımı
Türkiye’de internet kalitesi büyükşehir merkezleri ve küçük kasabalar arasında büyük farklılıklar göstermektedir. İstanbul, Ankara ve İzmir orta düzeyde istikrara sahipken, Mardin, Van veya Şırnak gibi doğu ve güneydoğu illerinde hâlâ düzenli kesintiler ve son derece düşük hızlar yaşanıyor.
Buna göre Speedtest’in Küresel EndeksiTürkiye sabit genişbantta dünya çapında 110. sırada yer alırken, Romanya (25. sırada) ve Polonya (37. sırada) gibi gelişmekte olan ekonomiler bile çok daha iyi performans gösteriyor.
Altyapıdaki bu eşitsizlik, özellikle devlet hizmetleri, eğitim ve iş başvuruları çevrimiçi hale geldikçe büyüyen bir dijital eşitsizlik yaratıyor.
Fotoğrafta, 9 Kasım 2025’te erişilen, 5G ağına bağlı bir cep telefonu gösterilmektedir. (Adobe Stok Fotoğrafı)
Mobil internet: yaygın ama tutarsız
Mobil internet erişimi Türkiye genelinde yaygın ancak bölgeler arasındaki performans farkı hâlâ büyük. Kent merkezleri istikrarlı 4.5G hizmetinden yararlanırken, kırsal bölgeler daha zayıf sinyallere veya eski 3G ağlarına bağımlıdır.
Pilot programların Ankara ve İstanbul’daki test bölgeleriyle sınırlı olması nedeniyle 5G’nin kullanıma sunulması defalarca ertelendi. Karşılaştırıldığında, Finlandiya ve Japonya halihazırda ülke çapında 5G kapsama alanı kullanıyor ve 200 Mbps’nin üzerinde ortalama hızlara ulaşıyor.
Pandemi kaynaklı talep artışı
COVİD-19 salgını Türkiye’nin dijital zayıflıklarını ortaya çıkardı. 2020 ile 2022 arasında uzaktan çalışma, uzaktan eğitim ve çevrimiçi eğlencenin artmasıyla evde internet kullanımı %60’ın üzerinde arttı.
Ancak altyapı yükseltmeleri bu artışı karşılayamadı ve bu da yaygın şikayetlere yol açtı özellikle yoğun nüfuslu bölgelerde bağlantı kopmaları ve gecikmeler.
Türkiye’deki siber suç ağları, çalınan bilgileri gizli çevrimiçi paneller aracılığıyla satıyor, Türkiye, 17 Ekim 2025’te erişildi. (Adobe Stok Fotoğrafı)
Eğitimde dijital eşitsizlik
Pandemi aynı zamanda çevrimiçi eğitimdeki eşitsizlikleri de artırdı. Kırsal veya düşük gelirli kentsel mahallelerdeki öğrenciler zayıf bağlantılar ve sınırlı cihazlarla mücadele ederken, daha iyi bağlantılara sahip bölgelerdeki akranları derslere kesintisiz olarak erişebiliyordu.
Bu ayrım yalnızca eğitim eşitliğini sınırlamakla kalmıyor, aynı zamanda giderek dijitalleşen iş piyasasında gelecekteki istihdam edilebilirliği de sınırlıyor.
Fiyat ve hizmet dengesizliği
Ortalama hızların çoğu Avrupa ülkesine göre düşük olmasına rağmen Türkiye’de internet maliyetleri yüksek kalıyor. Fransa’da 200 Mbps bağlantının maliyeti 25 euro civarındayken, Türkiye’de aynı fiyat yaklaşık 24 Mbps sunuyor.
Hizmet sağlayıcılar yüksek fiyatları döviz dalgalanmaları ve altyapı maliyetleriyle meşrulaştırıyor, ancak hızlar orantılı olarak artmadı. Küçük işletmeler ve serbest çalışanlar için bu dengesizlik, üretkenliği ve rekabet gücünü doğrudan etkiler.
Daha Fazla Okunacak

Küresel karşılaştırma: Türkiye geride kalıyor
Speedtest Küresel Endeksine (Ekim 2024) göre:
. Güney Kore: 256 Mbps
. Singapur: 241 Mbps
. Norveç: 240 Mbps
. Almanya: 183 Mbps
. Türkiye: 45 Mbps
Türkiye’nin konumu, gelişmiş ekonomilerle arasındaki dijital uçurumun kapatılmasına yönelik uzun vadeli altyapı reformlarının ve şeffaf düzenleyici politikaların aciliyetini vurgulamaktadır.
Fotoğrafta 1 Ekim 2025’te erişilen 5G Hızlı kablosuz internet bağlantısı konsepti gösterilmektedir. (Adobe Stok Fotoğrafı)
Türkiye’de internetin geleceği: 5G ve ötesi
Türkiye, 5G teknolojisinin ülke çapında yaygınlaşmasına hazırlanırken internet tarihinde kritik bir döneme giriyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, büyük ölçekli 5G denemelerinin 2026 yılında başlayacağını, ilk ticari kullanımın ise o yılın sonunda beklendiğini duyurdu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu umut verici test sonuçlarını vurguladı Anadolu Ajansı’na verdiği röportajda: “5G ile ilk indirme hızı 1.876 Mb’a, yükleme hızı ise 175 Mb civarında yani 4.5G’den yaklaşık 10 kat daha hızlıydı.”
Uzmanlar, bu hızları sürdürmek için fiber omurgasını genişletmenin şart olduğunu belirtiyor. Yeterli altyapı olmadan 5G’nin tam potansiyeli sınırlı kalabilir.
Türkiye, hükümetin Dijital Dönüşüm Stratejisi kapsamında 2030 yılına kadar hanelerin %85’ine fiber erişimi sağlamayı ve tüm büyük şehirlerde 5G kullanılabilirliğini sağlamayı hedefliyor.
Bu yatırımlar etkin bir şekilde uygulandığı takdirde Türkiye’nin küresel internet hızı sıralamasındaki konumunu önemli ölçüde iyileştirebilecektir.
Yine de uzmanlar, kalıcı ilerlemenin yalnızca teknolojiye değil, aynı zamanda artan rekabete, şeffaflığa ve tüketiciler için uygun fiyatlandırmaya bağlı olduğunu vurguluyor.


