Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (sağda), 18 Kasım 2024’te Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi kapsamında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (solda) ile bir araya geldi. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı / AA Fotoğraf)
16 Kasım 2025 19:30 GMT+03:00
A Türkiye ile Avustralya arasında 2026 Birleşmiş Milletler iklim zirvesine ev sahipliği yapma hakları konusunda diplomatik anlaşmazlık çıktı ve iki ülkenin bu önemli çevre konferansının liderliğini paylaşmasını sağlayacak daha önce müzakere edilen bir anlaşmayı tehdit etti.
Türk diplomatik kaynakları Pazar günü, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ülkelerin Eylül ayında New York’ta yapılan BM Genel Kurul toplantıları sırasında vardıkları anlaşmanın temel unsurlarını reddeden bir mektup gönderdiğini doğruladı. İki ülke, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 31. Taraflar Konferansına ev sahipliği yapacak tek aday oldu.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP30) 30. Taraflar Konferansı, 10 Kasım 2025’te Brezilya’nın Para eyaletinin başkenti ve en büyük şehri Belem’de başlıyor. ( UNFCCC – AA Fotoğrafı)
Prosedürle ilgili sorular üzerinde ilk fikir birliği çöktü
Analiz, kaynakların Ankara ile Canberra arasında yapıcı diyalog olarak tanımladığı bir eş başkanlık modeli önerisine odaklanıyor. Her iki ülkenin de üzerinde anlaştığı çerçeve kapsamında, konferans boyunca başkanlığı paylaşacak, üst düzey toplantılara ev sahipliği yapma görevlerini paylaşacak ve müzakere süreçlerini ortak yöneteceklerdi.
Avustralya, BM kurallarının bir eş başkanlık düzenlemesi sağlamadığını ileri sürerek ve böyle bir yapının COP31’in odağını özellikle artan deniz seviyelerine ve aşırı hava olaylarına karşı hassas olan Pasifik ada ülkelerinden uzaklaştırabileceği yönündeki endişesini dile getirerek bu tartışmalardan geri adım attı.
Ankara esneklik sunuyor ancak tek başına ev sahipliği yapmaya hazır
Türk diplomatik çevreleri, Erdoğan’ın Albanese’e verdiği yanıtta eş başkanlık modelinin iklim eylemi konusunda çok taraflı iş birliğini güçlendirme fırsatı olarak vurgulandığını vurguladı. Ankara, iyi niyetli istişare yoluyla geliştirilen esnek düzenlemelerin zirvenin başarısını azaltmak yerine artırabileceğini savunuyor.
Müzakerelerde uzlaşma sağlanamaması durumunda Türkiye, konferansa ev sahipliği yapma ve başkanlığı bağımsız olarak üstlenme isteğinin sinyalini verdi. Türk kaynaklar, ülkelerinin COP31’in tek bir coğrafi bölgeye odaklanmak yerine, dünyanın iklim açısından en hassas bölgelerini geniş anlamda ele almasını öngördüğünü ancak Pasifik sorunlarına yönelik özel oturumların daha geniş bir gündem dahilinde düzenlenebileceğini kaydetti.
Kaynaklar, Türkiye’nin yaklaşımının, adaylığını bölgesel değil küresel bir girişim olarak çerçevelediğini ve rekabetçi konumlandırma yerine işbirliği ve kapsayıcılığı vurguladığını söyledi.
Bonn, BM prosedürleri kapsamında geri dönüş seçeneği olmaya devam ediyor
UNFCCC usul kuralları uyarınca, ev sahibi ülke üzerinde anlaşmaya varılamaması, konferansın, sözleşmenin sekretaryası merkezinin bulunduğu Almanya’nın Bonn kentinde düzenlenmesiyle sonuçlanacaktır.
İlk kez 1992 Rio de Janeiro Dünya Zirvesi’nde imzaya açılan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, küresel ısınma ve iklim bozulmasına yönelik temel uluslararası anlaşmayı temsil ediyor. Anlaşma Mart 1994’te yürürlüğe girdi ve üye ülkelerin politikaları oybirliğiyle kabul ettiği yıllık toplantılarla Taraflar Konferansı’nı en yüksek karar alma organı olarak kurdu.
Türkiye, Mayıs 2004’te sözleşmeye katılmış ve aralarında Avrupa Birliği’nin de bulunduğu 190’dan fazla ülke ve bölgesel kuruluşa çerçeveye taraf olarak katılmıştır.


