Ünlü fotoğrafçı Steve McCurry, İstanbul’daki dünya prömiyeri şu anda İstanbul, Türkiye, 28 Eylül 2025’te fotoğraf meraklılarını çeken “The Haunted Eye” sergisinde özel bir röportaj sırasında konuşuyor. (AA Photo)
08 Ekim 2025 12:05 GMT+03: 00
RKalan Amerikalı fotoğrafçı Steve McCurry, Gazze halkını “esneklik ve güçleri” için övdü ve “zorluklara rağmen olabildiğince ileri sürmeye ve olumlu olmaya” devam ettiklerini söyledi.
Yeni sergisi “The Haunted Eye” nın göründüğü İstanbul’daki Anadolu Ajansı’na konuşan McCurry, Gazan ruhunun ona bir zamanlar ikonik 1984 portresi “Afgan Girl” de yakaladığı gücü hatırlattığını söyledi.
İnsan dayanıklılığına ve hafızasına bir övgü
McCurry Yabancı fotoğrafçıların Gazze’de çalışmasına izin verilmemesine rağmen, bölgeden ortaya çıkan görüntüler tarafından derinden hareket ettirildiğini söyledi. “’Afgan kızı’ ve Gazze arasında bir bağlantı varsa, belki de aynı esneklik ve güç duygusu görünümü” diye yansıtıyor.
Dünya prömiyerini İstanbul’daki Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapan sergi, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen İstanbul Kültür Yolu Festivali’nin bir parçası. McCurry bunu yaklaşık yirmi yıldır ziyaret ettiği bir şehre “geri dönmek bir zevk” olarak nitelendirdi.

Ünlü fotoğrafçı Steve McCurry, İstanbul’daki dünya prömiyeri şu anda İstanbul, Türkiye, 28 Eylül 2025’te fotoğraf meraklılarını çeken “The Haunted Eye” sergisinde özel bir röportaj sırasında konuşuyor. (AA Photo)
Küratörün vizyonu yeni bir bakış açısını şekillendiriyor
Fransız küratörü Anne Morin’e serginin konseptiyle kredi verdi. “Arşivimden çok derin bir şekilde geçti ve işime bu çok ilginç yaklaşım buldu” dedi. McCurry, şovun fotoğrafını daha geniş bir açıdan sunduğunu, yenilikçi aydınlatma ve görüntüleme teknikleri ile yaratıcı yönünü ve benzersiz tasarımını vurguladığını da sözlerine ekledi.
Morin, McCurry’nin geniş arşivinin küratörlüğünü, “arşiv size ne yapacağınızı söyleyene kadar beklemeniz gerektiğini” belirterek sabır gerektirdiğini söyledi. Zamanla, “resimler konuşmaya başlar” dedi ve McCurry’nin dünyayı nasıl algıladığını ve yansıttığını gösteren kalıpları ortaya çıkardı.
Kim olduğumuzun bir kaydı olarak fotoğrafçılık
Kariyeri üzerinde düşünen McCurry, ilk olarak 1978’de Asya’ya gittiğini ve bölgenin hikayelerine ve insanlarına çekilen “muhtemelen yüz kez” geri dönmeye devam ettiğini söyledi. Fotoğrafçılığın sadece gazeteciliğe değil, aynı zamanda insan hafızasına da hizmet ettiğini vurguladı: “Kim olduğumuzu, nasıl göründüğümüzü, yaşadığımızın bir kaydına sahip olmak – 150 yıl önceki resimleri görmek ve hayatın nasıl olduğunu anlamak büyüleyici.”
Bugünün küreselleşmiş dünyasının, bir zamanlar insanların kıyafetlerini ve kültürlerini tanımlayan görsel farklılıkların çoğunu sildiğini de sözlerine ekledi. Onun için fotoğraf, gelecek nesiller için bu yok olan ayrımları koruyor.
İstanbul, Turkiye – 28 Eylül: Ünlü fotoğrafçı Steve McCurry, Istanbul’daki dünya prömiyeri şu anda İstanbul, Turkiye’deki fotoğraf meraklılarını çeken “Perili Göz” sergisinde özel bir röportaj sırasında konuşuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenmektedir. (CEM TekkEhinoğlu – Anadolu Ajansı)
Ara Guler ile ömür boyu süren bir zanaat ve dostluk
McCurry, çalışmayı bırakmayı planlamadığını, fotoğrafçılığa hayatının ayrılmaz bir parçası olarak adlandırdığını söyledi. Arşivinin “hayatın nasıl bir şey olduğunu – birbirleriyle, hayvanlarla ve gezegene nasıl ilişkili olan” hakkında bir fikir sunacağını umuyor.
Ayrıca, İstanbul’a yapılan her seyahatte ziyaret ettiği merhum Türk fotoğrafçısı Ara Guler ile olan uzun dostluğunu hatırladı. Guler’i cömert ve bilgelik olarak tanımlayan McCurry, Türk ustasının her zaman nereye gideceğine ve Türkiye’de ne görüleceğine dair tavsiyeleri paylaştığını söyledi.
İstanbul’da tanıtılan bir insanlık portresi
Küratör Morin, McCurry’yi “sadece bir foto muhabiri değil, neredeyse bir sanatçı” olarak nitelendirdi, fotoğrafçılığı “bir ressam kalem kullanıyor”. Sergi, “yıllarca insanlığın bir portresi” ni, İstanbul ile duygusal çapa olarak yansıtıyor.
“Perili Göz”, McCurry’nin en iyi bilinen 25 eserini, aralarında “Afgan Kız” ile birlikte daha önce görünmeyen 160 fotoğrafla birlikte. 212 Fotoğraf İstanbul’un sekizinci baskısının bir parçası olarak 30 Kasım’a kadar Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde açık kalacak.