Ünlü oyuncu Saba Qamar, yakın zamanda aşırı stres nedeniyle kalp krizi geçirdiğini, bu deneyimin sağlık, enerji ve zihinsel refah anlayışını değiştirdiğini söyledi.
Yakın zamanda yapılan bir röportajda ‘Kamli’ ve ‘Baaghi’ yıldızı, çekimler sırasında durumunun aniden kötüleştiğini ve hastaneye kaldırıldığını, burada doktorların kalp krizi geçirdiğini doğruladığını açıkladı.
Oyuncu, ertesi gün anjiyoya alındığını, ardından doktorların kendisine bir ay boyunca tamamen dinlenmesini tavsiye ettiğini söyledi. Hayranlarına “Artık kendimi çok daha iyi hissediyorum” diye güvence verdi.
Saba, kalp krizlerinin her zaman yüksek kolesterolden kaynaklanmadığını belirterek; Aşırı fiziksel efor ve zihinsel stres de kalbi zayıflatabilir ve kalp problemlerini tetikleyebilir.
İnsanların çoğu zaman her türlü durumla başa çıkabileceklerine inandıklarını ancak stresin sizi ciddi şekilde hasta edebileceğini söyledi. Hayranlarını akıl sağlığını ciddiye almaya ve göz ardı etmemeye çağırdı ve ihmal etmenin daha fazla komplikasyona yol açabileceği konusunda uyardı.
Hatırlanacağı üzere Saba Kamar, 1 Ağustos’ta çekimler sırasında kendini iyi hissetmemesi üzerine hastaneye kaldırılmış, doktorların kendisine bir ay ara vermesini tavsiye etmişti. Oyuncunun hastaneden çekilen fotoğrafı sosyal medyada da viral oldu.
Bu ayın başlarında Saba, tecavüz mağdurunu canlandırdığı ‘Case No 9’ dizisinde duygusal açıdan yorucu bir sahneyi çekmenin zihinsel ve fiziksel olarak kendisine derin bir zarar verdiğini paylaştı.
Sosyal medya paylaşımlarında böylesine travmatik bir deneyimi tasvir etmenin kendisi üzerinde “kalıcı bir etki” yarattığını itiraf etti. “Bu tür sahnelerde duygusal olmak, oyuncuyu derinden etkiliyor” diye yazarak, çekimlerin stresinin kendisinde devam eden sağlık sorunlarına yol açtığını ekledi.
Birkaç gün önce, Dünya Ruh Sağlığı Ayı münasebetiyle Instagram’da samimi bir video mesajı paylaşarak insanları zihinsel sağlıkları konusunda dürüst olmaya çağırdı. Videoda “Ruh sağlığı da fiziksel sağlık kadar önemli” diyor.
“Like everyone, I had my own struggles. There were days when things felt heavy, when I didn’t know who to talk to,” she added, adding that seeking help and open communication played a key role in her healing process.
Saba, duygusal mücadeleleri kabul etmenin asla bir zayıflık işareti olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyor. “Akıl sağlığı hakkında yeterince konuşmuyoruz ve konuştuğumuzda sanki bu sanki saklanacak bir şeymiş gibi fısıldanıyor. Ama öyle değil” dedi.
Oyuncu, takipçilerini rutinlerini, düşüncelerini veya zor günlerde onlara yardım eden kişileri paylaşmaya teşvik ederek, “Bunun hakkında konuşmak zayıflığın değil, gücün işaretidir” diye devam etti. İnsanları destek aramaya, mevcut kaynakları keşfetmeye ve küçük temel uygulamaları benimsemeye çağırdı.
“Dua etmek, günlük tutmak, okumak, egzersiz yapmak, çizim yapmak, hatta müzik dinlemek – bu küçük alışkanlıklar beni sakin ve odaklı tutuyor” diyor ve kişisel bakımın ve tutarlılığın gerçek bir fark yarattığını vurguluyor.
Saba öğretmenleri, ebeveynleri ve danışmanları çocukların duygularına karşı dikkatli olmaya çağırdı. “Bazen sadece bir çocuğu dinlemek veya onun duygularını onaylamak en büyük farkı yaratabilir” dedi.
