Meteoroloji ajansı, Türkiye’de son 52 yılın en düşük yağışının görüldüğü uyarısında bulundu


Devlet tarafından işletilen Anadolu haber ajansının bildirdiğine göre, Türkiye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan bir rapora göre, Türkiye elli yılı aşkın süredir en düşük yağış seviyelerini kaydetti.

1 Ekim 2024’ten 30 Eylül 2025’e kadar olan 12 aylık dönemi kapsayan 2025 Su Yılı Raporu’nda, ülke genelinde yağışların hem uzun vadeli ortalamanın hem de geçen yılın rakamlarının oldukça altına düştüğü ortaya çıktı.

“Su yılı” terimi, sulama dönemleriyle doğrudan örtüştüğü için çiftçiler için en kritik olan 12 aylık döngü boyunca ölçülen toplam yağış anlamına gelir.

Raporda, Türkiye’nin bu dönemde metrekare başına ortalama 422,5 kilogram yağış aldığı, bunun uzun vadeli ortalamanın yüzde 26 altında, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 29 daha düşük olduğu belirtildi. Ajans, verilerin son 52 yılın en düşük yağış seviyesine işaret ettiğini kaydetti.

Bakanlık, yağışlardaki azalmanın kuraklık koşullarını kötüleştirebileceği ve ülke genelinde su kaynakları üzerinde ek baskı oluşturabileceği konusunda uyardı.

Uzmanlar, bulguların iklim değişikliğinin Türkiye’nin hava durumu üzerindeki artan etkisini ortaya çıkardığını, uzun süren kurak dönemlerin, sıcak hava dalgalarının ve şiddetli yağışların giderek yaygınlaştığını söylüyor.

Bilim adamları, artan sıcaklıklarla birlikte azalan yağışların, özellikle su kıtlığının zaten şiddetli olduğu orta ve güneydoğu illerinde, ülkenin tarım ve tatlı su rezervlerini zorladığı konusunda uyarıyor.

Su kıtlığı ve anormal derecede yüksek sıcaklıklar bu yıl Türkiye’de cehennem gibi bir yaz yaşanmasına neden oldu.

Temmuz ayı son 55 yılın en sıcak ayı oldu: Ortalama sıcaklıklar 1991-2020 yıllarının 1,9 derece üzerine çıktı, hatta ay sonunda güneydoğudaki Silopi’de 50,5 derece ile rekor kırıldı.

Narenciye üretimiyle tanınan güney bölgesi Adana da ağustos ayı başında sıcaklığın 47,5 dereceye ulaşmasıyla 95 yılın en sıcak gününü yaşadı.

Bu durum Türkiye’nin batısında ve güneyinde çok sayıda orman yangınını tetikledi ve ülke çapındaki camilerin ağustos ayı başında yağmur duasına çıkmasına neden oldu.

Temmuz ayı başında yayınlanan bir STK araştırması, Türkiye’nin yüzde 88’inin çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu tahmin ediyor.

Uzmanlar, yağışların bugünden yüzyılın sonuna kadar üçte bir oranında azalacağını, sıcaklıkların ise 1961-1990 yılları arasında kaydedilen ortalamalara göre 5 ila 6 derece artabileceğini öngörüyor.

göre Falkenmark Su Stresi EndeksiAcil önlem alınmazsa Türkiye beş yıl içinde su fakiri konumuna düşebilir.

Endeks, Türkiye’nin artık su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında yer aldığını gösteriyor.

Bir ülkenin su fakiri olabilmesi için kişi başına yıllık 500-1.000 metreküpten az suya sahip olması gerekir. Türkiye o kritik eşiğe yaklaşıyor.

Bu arada geçen ay, 1991-2020 ortalamasının 0,8 derece üzerinde 21,7 santigrat derece ortalama sıcaklıkla son 55 yılın en sıcak 11 Eylül ayı olarak kaydedildi. En düşük sıcaklık eksi 2,4 dereceyle Erzurum’da görülürken, en yüksek sıcaklık ise 44,6 dereceyle Şırnak’ın Cizre ilçesinde kaydedildi.

Alışılmadık hava koşulları, küresel üretimin yüzde 70’ini oluşturan kayısı, elma, incir ve fındık gibi Türkiye’nin en önemli ihracatını etkiledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ağustos ayının sonlarında ülkedeki 50.000 sigortalı çiftçinin tarımsal kaybının 23 milyar lira (557 milyon dolar) olacağını tahmin etti ve gelirleri çöken 420.000 çiftçiye teminatsız devlet yardımı sözü verdi.

Scroll to Top