TÜrkiye Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Cuma günü yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2025 yıl sonu enflasyon tahmini olan %25-29 aralığına kuraklık ve jeopolitik gerilimler gibi öngörülemeyen zorluklar nedeniyle ulaşmanın zor olacağını söylerken, ülkede enflasyonla mücadele sürecinin yolunda gittiğini bir kez daha teyit etti.
İstanbul’da düzenlenen Dünya Gazetesi Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Şimşek, Eylül 2023’te başlatılan ve devam eden ekonomik programın, makroekonomik dengesizliklerin azaltılması ve mali disiplinin sürdürülmesine odaklanan ikinci aşamasına girdiğini kaydetti.
“Enflasyonda düşüş başladı ve devam edecek. Enflasyondaki düşüş koşulları olumlu olduğu için son rakamlar ne algıyı ne de gerçeği değiştiriyor.”
Daha Fazla Okunacak

Türkiye’nin ekonomik istikrarına yönelik üç aşamalı yol haritası
Şimşek, programın ilk aşamasının yüksek enflasyon ve genişleyen cari açık gibi makroekonomik risklerin yönetilmesine odaklandığını açıkladı.
Halihazırda sürmekte olan ikinci aşama, dış dengelerde mali disiplini ve sürdürülebilirliği yeniden tesis etmeyi hedeflerken, gelecek yıl başlayacak olan üçüncü aşama, ilerlemeyi sağlamlaştırmaya yönelik yapısal reformlara odaklanacak.
“The third stage will mark a transition toward single-digit inflation, a permanent budget deficit below 3% of GDP, and a current account deficit at or below 1%,” he said, adding that these reforms are expected to enhance Türkiye’s long-term growth potential by improving productivity and competitiveness.
Türkiye’de enflasyon Eylül ayında %33,3’e yükselerek, gıda fiyatlarındaki artışın etkisiyle 15 aydır devam eden düşüş trendinin ardından ilk kez artış kaydetti.
Bakan, enflasyonla mücadele planının bölgesel bir savaşı, ticari gerilimleri veya tarımsal üretimi etkileyen şiddetli kuraklığı öngörmediğini vurguladı.
“Bu gelişmelerin bir kısmı öngörülemiyordu. Buna rağmen enflasyondaki düşüş devam ediyor ve devam edecek.” diyen Şimşek, son dönemde gıda fiyatlarında yaşanan artışın geçici olduğunu ve büyük ölçüde hava koşullarından kaynaklandığının altını çizdi.
Şimşek, hem maliye hem de para politikalarının sıkı ve karşılıklı destekleyici olmaya devam ettiğini ve enflasyonun düşürülmesinde koordineli bir çabanın sağlandığını söyledi. Başbakan, merkez bankasının enflasyonla mücadele çabalarını güçlendirmek amacıyla hükümetin gelecek yılın yeniden değerleme oranlarını ve bazı sabit vergi ayarlamalarını “hedef enflasyonla uyumlu ve bütçe kapasitesi dahilinde” belirleyeceğini de sözlerine ekledi.
Ayrıca kamu maliyesindeki reformların yanı sıra hükümetin endüstriyel, yeşil ve dijital dönüşüm konusundaki önceliklerini de vurguladı. Bu önlemlerin verimliliği artırmayı ve yüksek kaliteli büyümeyi sürdürmeyi amaçladığını söyledi.
Çizgi grafik, Mayıs 2024’ten Eylül 2025’e kadar Türkiye’nin yıllık enflasyon eğilimlerini göstermektedir. (Grafik: Onur Erdoğan/Türkiye Today)
2026 ve sonrası için görünüm
Şimşek, Türkiye’nin gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilere kıyasla düşük kamu borç oranının gerekli yapısal dönüşümün finansmanı için alan sağladığını vurguladı.
“Borç oranı yüksek bir ülke, dönüşüme kaynak ayıramaz. Göreceli olarak düşük borç seviyemiz, sanayi bölgelerini limanlara bağlayan demiryolu bağlantıları gibi verimli altyapılara yatırım yapmamıza olanak sağlıyor” dedi.
Şimşek, Hazine’nin reel sektöre daha fazla kaynak açmak için iç borç çevirme oranını yüzde 100’ün altına çekmeyi hedeflediğini de sözlerine ekledi.
Oran, bir önceki yılki %147’den Eylül ayında %110 olarak gerçekleşti ve Ekim-Aralık döneminde ortalama %115 olarak tahmin ediliyor, bu da bakanlığın %119’luk yıllık tahmininin biraz altında.
Orta vadeli ekonomik programın temel hedeflerinin fiyat istikrarı, mali disiplin ve sürdürülebilir dış denge olduğunu ve bunların hepsinin “sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımı” nihai hedefine hizmet ettiğini yineledi.
Bu yıl enflasyondaki düşüş hızının beklenenden yavaş olmasına rağmen Şimşek, Türkiye’nin 2025’te daha güçlü bir ilerleme kaydedeceğine olan güvenini korudu.
Sıkı para ve maliye politikalarının birleşik etkisinin yanı sıra gıda fiyatlarındaki baz etkilerinin hafifletilmesinin 2026 yılına kadar enflasyondaki düşüşü hızlandırmasının beklendiğini söyledi.
“Next year, if drought conditions ease, headline inflation will decline more rapidly,” he said, explaining that food inflation’s impact on overall prices will diminish, helping inflation fall at a faster pace.
Son aylarda enflasyon beklentilerinde gözlemlenen geçici bozulmanın, yüksek gıda fiyatlarının etkilerinin azalması ve hükümetin kamu ve piyasa güvenini desteklemek için politika koordinasyonu ve iletişimi güçlendirmesi nedeniyle önümüzdeki yıl iyileşmesinin muhtemel olduğunu da sözlerine ekledi.


