Kuveytli analist: Türkiye’nin tarihsel derinliği onu Suriye’de daha hoş karşılıyor


Kuveytli stratejik düşünür Abdullah Al-Nafisi, 360 Al Jazeera ile, 16 Ekim 2025. (Fotoğraf 360 Aljazera aracılığıyla)

İle Haber odası

21 Ekim 2025 16:33 GMT+03:00

kUveytli stratejik düşünür Abdullah Al-Nafisi, Türkiye’nin bölgedeki “başarılı ve pratik projesini” övdü ve Ankara’nın, özellikle Suriye konusunda, Arap meselelerini ele alırken bilgelik ve netlik gösterdiğine dikkat çekti.

Al-Nafisi, Al Jazeera’ye verdiği röportajda, Gazze savaşının ardından bölgeyi yeniden şekillendiren kapsamlı jeopolitik dönüşümlerin ortasında Ortadoğu’nun şu anda “kapsamlı bir yeniden yapılanma” aşamasına tanık olduğunu belirtti.

Bu gelişmelerin doğası gereği yalnızca yerel veya bölgesel olmadığını, çok kutuplu bir dünya düzenine doğru daha geniş bir küresel değişimin parçasını oluşturduğunu vurguladı.

Kuveytli stratejik düşünür Abdullah Al-Nafisi, Al Jazeera ile birlikte, 16 Ekim 2025. (Fotoğraf Al Jazeera aracılığıyla)

Kuveytli stratejik düşünür Abdullah Al-Nafisi, Al Jazeera ile birlikte, 16 Ekim 2025. (Fotoğraf Al Jazeera aracılığıyla)

Osmanlı’dan 150 Milyon Belge

Al-Nafisi, Türkiye’nin bölgedeki varlığının tarihi derinliğine dikkat çekerek, Osmanlı İmparatorluğu’nun muazzam bir tarihi kayıt hazinesinin ardında yaklaşık dört yüzyıl boyunca Orta Doğu’nun büyük bir kısmını yönettiğini kaydetti.

Ona göre Osmanlı arşivleri, azınlıklar ve yerel topluluklar hakkında ayrıntılı bilgiler de dahil olmak üzere bölgenin siyasi, sosyal ve demografik yapısını anlatan yaklaşık 150 milyon belge içeriyor.

Al-Nafisi, bunun Türklere Ortadoğu’ya ve onun karmaşık dinamiklerine ilişkin derin ve kalıcı bir anlayış sağladığını savundu.

Bu tarihi bilginin Ankara’nın Arap ülkeleriyle “pervasızca” ilişki kurmasına olanak tanıdığını da sözlerine ekledi.

Başta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan olmak üzere Türk yetkililerin karar alma süreçlerinde “entelektüel olgunluk, soğukkanlılık ve müzakere” sergilediğini kaydetti.

Suriye’ye yapıcı bir Osmanlı damgası

Al-Nafisi’ye göre Türkiye artık Suriye’yi ülkenin yeni yönetimi tarafından desteklenen “Türk projesinin alanı” olarak görüyor. Suriye’deki Osmanlı mirasının büyük ölçüde yapıcı olduğunu vurguladı.

“Camiler, okullar, klinikler ve yollar inşa ettiler ve güvenliği sağladılar; İranlılar gibi baskıcı bir güç değillerdi” dedi.

“Bu nedenle” diye devam etti, “Osmanlılarla olan tarihsel deneyimleri olumlu ve cesaret verici olduğundan, bugün Suriyelilerin Türkiye’nin varlığını memnuniyetle karşıladıklarına dair güçlü göstergeler var.

“Türk projesinin bölgede umut verici bir geleceğe sahip olacağına inanıyorum” dedi.

Kültürel ve felsefi derinliğe ihtiyaç var

“Entelektüel boyut” olarak adlandırdığı konuyu tartışan Al-Nafisi, Türk stratejisinde eksik olan şeyin paralel bir kültürel ve felsefi derinlik olduğunu savundu.

“Onlar pratik insanlar – yöneticiler ve askerler – ama özellikle Arap dünyasıyla ilişkilerde entelektüel cephaneliklerini güçlendirmeleri gerekiyor. Yine de görünen o ki Türkler bu yönde ilerliyor; her zaman hazırlıklılar.”

Al-Nafisi, “Siyonistlerin gözü artık hem Türkiye’ye hem de İran’a çevrildi” uyarısında bulunarak, her iki ülkenin de değişen bölgesel güç dengesinde odak noktası haline geldiğini öne sürdü.

21 Ekim 2025 16:40 GMT+03:00

Scroll to Top