Japon şef, Türk zeytinyağını harmanlayarak Doğu Asya mutfağıyla tanıştırıyor


Japon şef Hiromi Nakamura ve Türk yapımcı Bahar Alan, yerel zeytinyağı çeşitlerini tadıyor, Ayvalık, Türkiye, 7 Kasım 2025. (AA Fotoğraf)

İle Haber odası

08 Kasım 2025 05:14 GMT+03:00

TTürkiye ve Japonya’dan iki kadın girişimci, Doğu Asya mutfaklarında Türk zeytinyağını tanıtan kültürlerarası bir proje başlattı.

Ödüllü Türk yapımcı Bahar Alan Japon şef ve zeytinyağı tadımcısı Hiromi Nakamura, Türkiye’nin yerel çeşitlerini kullanarak ChefBlend adında bir karışım oluşturdu. Proje, yüksek kaliteli Türk zeytinyağının küresel gastronomideki varlığını genişletmeyi amaçlıyor.

Nakamura, Alan’ın daveti üzerine Balıkesir’de Ayvalık’ı ziyaret etti ve Memecik, Ayvalık, Trilye gibi çeşitlerle çalıştı.

Japonya’da daha fazla tüketici sağlıklı beslenme trendlerine ve Akdeniz diyetine yöneldikçe zeytinyağına olan ilginin arttığını söyledi.

ChefBlend’i Japon aşçılara denge, çok yönlülük ve tanıdık notalar getiren bir ürün olarak tanımladı.

ChefBlend geliştikçe Japonya’nın zeytinyağı talebi artıyor

Nakamura, uluslararası tadım yarışmalarında jüri olarak görev yaptıktan sonra zeytinyağına ağırlık vermeye başladığını açıkladı.

NovaVera’nın yağlarının kalitesi ve markanın dünya çapındaki yarışmalarda kazandığı ödüller nedeniyle dikkatini çektiğini söyledi. Şirketle iletişime geçtikten sonra hem Japon mutfağına hem de daha geniş Asya pazarlarına uygun bir karışım üzerinde çalışmaya başlamak için Ayvalık’a gitti.

ChefBlend’in Trilye’nin güçlü meyveliliğini, Ayvalık’ın dengeli yapısını ve Memecik’in baharatlı karakterini birleştirdiğini söyledi.

Nakamura’ya göre bu karışım, her iki mutfak geleneğinden gelen yemeklere de uyan katmanlı bir lezzet profili yaratıyor. Japon tüketicilerin genellikle polifenol değeri yüksek olan yağları kalite ve sağlık yararlarıyla ilişkilendirdikleri için tercih ettiklerini ekledi.

Zeytinyağı geleneksel Japon yemeklerinde yeni kullanım alanları buluyor

Nakamura, şeflerin daha hafif ve sağlıklı hazırlıklar denedikçe zeytinyağının artık daha geniş bir Japon tariflerinde kullanıldığını belirtti.

Aşçıların bazen daha rafine bir tat yaratmak için soya sosunu sashimi ve deniz ürünleri üzerine hafif bir çiseleyen zeytinyağı ile değiştirdiğini söyledi. Bazı mutfaklarda aroma derinliği için ramen ve çorbalara az miktarda sızma zeytinyağı da eklenir.

Daha fazla şefin daha temiz ve daha hafif bir doku elde etmek için zeytinyağı kullanması nedeniyle tempura yemeklerinin de değiştiğini ekledi.

Nakamura, bu değişimlerin Japon tüketicilerin artık zeytinyağını yemek pişirme uygulamalarının doğal bir parçası olarak nasıl kabul ettiklerini gösterdiğini söyledi. Bu trendin Türkiye’nin premium ürünlerine olan ilginin artmasını destekleyeceğine inanıyor.

Türk ve Japon mutfakları ortak bir mutfak alanı oluşturuyor

Nakamura, zeytinyağının iki mutfak arasında pratik ve kültürel bir bağlantı görevi gördüğünü söyledi.

Japon yemeklerinin lezzetin saflığına ve berraklığına değer verdiğini, Türk yemeklerinin ise derinlik ve zenginlik sunduğunu anlattı. Zeytinyağının yeni tariflerin temeli olarak kullanılmasıyla bu iki yaklaşımın doğal olarak buluştuğunu söyledi.

Bu işbirliğinin her iki ülkedeki şefler için daha fazla fırsat yaratabileceğini ekledi. Nakamura’ya göre Trilye, Memecik ve Ayvalık gibi Türk çeşitleri zaten Japon aşçılara hitap eden lezzet profilleri sunuyor.

Akdeniz içerikli içeriklere olan ilgi artmaya devam ettikçe önümüzdeki yıllarda daha güçlü bir işbirliği bekliyor.

Türk üretici küresel tanınmaya odaklanıyor

Alan, 2017 yılında markasını kurduğunu ve çalışmalarını zeytinliklerden uluslararası yarışmalara kadar genişlettiğini söyledi.

Nakamura ile küresel tadım etkinlikleri aracılığıyla tanıştığını ve şefin aşçılık okulunda NovaVera yağlarını kullanması nedeniyle ilişkiyi sürdürdüğünü açıkladı. Alan, Türk çeşitlerini yeni kitlelerle buluşturmak amacıyla geçtiğimiz yıl ChefBlend’i hayata geçirdiklerini söyledi.

Türkiye’de 100’e yakın zeytin çeşidi bulunduğunu ve çoğunun ticari üretimin dışında kaldığını söyledi. Şirketi, tüketici farkındalığını artırmak için her çeşidin adını şişenin üzerine koyuyor.

Alan, zeytin ağaçlarının kuşlar, solucanlar ve yabani bitkilerle kendi ekosistemini oluşturduğunu sözlerine ekleyerek, zararlı kimyasalların tüm bu sistemi etkilediği uyarısında bulundu.

Hem ağaçların hem de biyolojik çeşitliliğin korunması için temiz tarımın gerekli olduğunu söyledi.

08 Kasım 2025 05:14 GMT+03:00



Scroll to Top