117 yıl önce II. Sultan Abdulhamid tarafından görevlendirilen İstanbul’un en ikonik yer işaretlerinden biri olan Haydarpaşa istasyonu, sanat, kültür ve demiryolu taşımacılığı için canlı bir merkez olma yolunda. “İstasyon-kültür-sanat projesi” başlıklı iddialı proje, bu tarihi siteyi geri yüklemeyi ve onu kültürel bir merkeze dönüştürmeyi ve geçmişini dinamik bir gelecekle yeniden bağlamayı amaçlıyor.
Kadıkör sahilinde yer alan Haydarpaşa istasyonunun inşaatı, 30 Mayıs 1906’da Sultan Abdulhamid’in doğrudan sırasına göre başladı. Sultanın istasyon vizyonu büyük ve sembolikti. “Ülke çapında çok sayıda kilometre demiryolu inşa ettim, çelik raylar Haydarpaşa’da bitiyor. Burada büyük binalar ve bir liman inşa ettim, ama hala büyük bir şey inşa ettim. Rayların, ülkemle buluştuğu noktada böyle bir yapı inşa ettikten sonra, millet tarafından tasarlandıktan sonra, mecca’ya ulaşacaksınız, ‘burada bir kez bindiğiniz için. İstasyon kumlu toprak üzerinde ahşap yığınlar üzerine inşa edildi ve 19 Ağustos 1908’de resmen açıldı.
Uzun ve çalkantılı tarihi boyunca Haydarpaşa istasyonu çok sayıda zorlukla karşılaştı. I. Dünya Savaşı ve Türkiye Bağımsızlık Savaşı sırasında istasyon, maalesef sabotaj için bir hedef haline getiren bir mühimmat deposu olarak yeniden tasarlandı. 6 Eylül 1917’de önemli bir patlama binaya ciddi hasara neden oldu. Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ardından istasyon, ülkenin 10. yıldönümünü kutlamak için orijinal tarzında yeniden inşa edildi. 1976’da Haydarpaşa kapsamlı bir restorasyon geçirdi; Bununla birlikte, bir kısmı üç yıl sonra bir tanker kazası nedeniyle daha fazla hasar gördü. İstasyon, bir yangının çatısının büyük bölümlerini yok ettiği 2010 yılında bir başka büyük aksilikle karşılaştı. Neyse ki, 2016’da başlayan restorasyon çabaları, istasyonun tarihi karakterini koruyarak hasarlı çatıyı ve bekleme salonunu başarıyla onardı.
Son yıllarda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile işbirliği içinde, Haydarpaşa istasyonunun mülkiyetini bir müze ve kültürel sanatlar merkezine Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devretti. “İstasyon-kültür-sanat projesi” şimdi hızla ilerliyor, ilk aşamanın 2026 yılına kadar tamamlanması bekleniyor. Restorasyon ve kültürel dönüşüm çalışmaları devam ederken, Haydarpaşa’daki demiryolu hizmetleri operasyonel kalacak.
Bu iddialı proje, orijinal işlevlerini ve karakterlerini korurken istasyonun tarihi alanlarını geri yüklemeye odaklanıyor. Vizyon, tarih, kültür ve sanatın birleştiği davetkar bir kamusal alan yaratmak, istasyonu sadece bir ulaşım merkezi değil, aynı zamanda canlı bir kültürel cazibe haline getirmektir. Buna ek olarak, plan canlı ve erişilebilir kamu bahçeleri sunarak bölgenin yeşil alan sıkıntısını ele alıyor.
Haydarpaşa istasyonunu tamamladıktan sonra, sahne sanatları merkezi, kütüphane, tematik müzeler, sergi salonları ve sanat ve tasarıma adanmış atölyeler de dahil olmak üzere bir dizi kültürel tesise sahip olacak. Bu dönüşüm Haydarpaşa’yı İstanbul’un Anadolu tarafındaki en büyük ve en kapsamlı kültürel ve sanat merkezine yükseltecek.
Marmaray tünelinin inşası sırasında, Haydarpaşa bölgesindeki arkeolojik kazılar MÖ beşinci yüzyıla dayanan dikkate değer eserleri ortaya çıkardı. Arkeoloji Parkı ve kültürel teklifini zenginleştiriyor. Tarih ve modern kültürün bu eşsiz karışımının hem tarih meraklılarını hem de sanat severleri çekmesi bekleniyor.
Önemli olarak, Haydarpaşa içinde bulunan tarihi cami korunacak ve istasyonun topluma derin bağlantısını sürdürerek ibadet edenlere hizmet etmeye devam edecek.
Bu kapsamlı restorasyon ve kültürel dönüşüm sayesinde Haydarpaşa İstasyonu, zengin geçmişini kültür, sanat ve ulaşım merkezi olarak canlı bir gelecekle harmanlayan sembolik ve birleştirici bir dönüm noktası olarak statüsünü yeniden kazanmaya hazırlanıyor.