Avusturyalı savcıya göre, Mossad ve bir grup Avusturyalı istihbarat ajanının yardımıyla, kendisi arabayla Avrupa üzerinden Avusturya sınırına götürüldü. Savcıya göre, Avusturyalı istihbarat ajanları kendi inisiyatifleriyle Mossad’la işbirliği yaparak El Halabi’yi tarihi casus şehri Viyana’ya getirmişti. Bir süre burası onun sığınağıydı.
Müfettişlerin El Halabi’nin yerini tespit etmesi yıllar aldı.
Sonunda, Avusturyalı istihbarat ajanlarının rolü, onları yetkiyi kötüye kullanmakla suçlayan Avusturyalı bir savcı tarafından keşfedildi ve soruşturuldu.
Ne İsrail hükümeti ne de Mossad, Halabi ile ilişkileriyle ilgili sorulara yanıt vermedi. Avusturya içişleri ve adalet bakanlıkları gizlilik nedeniyle bireysel vakalar hakkında yorum yapmadıklarını söyledi.
El Halabi’nin Avusturya’daki Esad yetkilileri tarafından hazırlanan ilk iddianamesi, Avusturya ve Suriye’deki mağdurlar için önemli bir dönüm noktası. Bu, Almanya ve İsveç’teki önceki hükümetlerin Suriyelileri kınamalarının ardından geldi.
Tanıkların bulunmasına yardımcı olmak için Avrupa merkezli kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Açık Toplum Adalet Girişimi ile çalışan Rakka’daki eski bir aktivist olan Abdullah Al Sham, “Bu bizim davamız” dedi.
