Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Pazartesi günü Arap ve Müslüman ülkeleri İsrail’e karşı yaptırımlar benimsemeye çağırdı ve ekonomik baskının diplomatik kınamaya eşlik etmesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan, Arap Birliği’nin acil bir zirvesinde ve İsrail’in Doha’da Hamas müzakerecilerini hedefleyen benzeri görülmemiş bir grev yapmasının ardından düzenlenen Katar’daki İslami İşbirliği Örgütü’nde konuşuyordu.
Türk lideri, saldırının İsrail’in “haydutluğunun” yeni bir seviyeye ulaştığını ve ülkeyi kasıtlı olarak istikrarsızlaştırmakla suçladığını gösterdi.
Zirve, İsrail’in bölgedeki genişleyen askeri kampanyasına yanıt olarak Arap ve Müslüman dünyanın dört bir yanından devlet başkanlarını bir araya getirdi.
Erdoğan, toplantının uluslararası alanda Hamas liderlerine ev sahipliği yapan ve ateşkes görüşmelerinde arabulucu olarak görev yapan Katar için koşulsuz bir destek gösterisi olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
“Türkiye her zaman arkadaşımız ve kardeşi Ally Katar tarafından duracak” dedi.
İsrail hükümetini kaos ve kan dökülmesi üzerine gelişen bir “terör zihniyeti” somutlaştırıyor.
Başbakan Benjamin Netanyahu’yu Orta Doğu’ya istikrarsızlık yayarken Filistin’de katliam ve soykırım peşinde koşmakla suçladı.
Erdoğan, Müslüman liderleri yaptırımlar için destek oluşturmayı amaçlayan diplomatik çalışmaları yoğunlaştırmaya çağırdı.
“İsrail’in ekonomik olarak da sıkılması gerektiğine inanıyorum” dedi ve siyasi ifadelerin ötesinde daha sert önlemlere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Eleştirmenler, Erdoğan’ı İsrail eleştirisinde ikiyüzlülükle suçluyor ve yakın iş arkadaşlarına bağlanan şirketlerin, Ekim 2023’ten sonra ülkeyi Gazze’deki askeri kampanyası üzerinde kamuoyuna kınadığı halde İsrail ile aylarca ticaret yapmaya devam ettiğini belirtti.
Bu ticaretin çoğu, Türkiye’nin Mayıs 2024’te bir ticaret yasağı duyurduktan sonra devam etti ve sevkiyatlar genellikle üçüncü ülkeler aracılığıyla nihai varış yerlerini maskelemek için yeniden yönlendirildi.
Ağustos 2025’te Türk limanlarını ve hava sahasını İsrail gemilerine ve uçaklarına resmi olarak kapatma kararı, Erdoğan hükümetinin polis baskılarıyla bir araya geldiği aylarca süren kamu protestolarından sonra geldi.
O zaman bile, kısıtlamalar bir battaniye yasağı anlamına gelmedi, yabancı bayraklı gemiler hala Türk limanlarından İsrail’e yelken açıyor.