Hamas’ın silahlı kanadı El Kassam Tugayları tarafından, Hamas ile İsrail arasında imzalanan ateşkes ve rehine-mahkum değişimi anlaşması kapsamında serbest bırakılan 13 İsrailli rehine, 13 Ekim 2025’te Gazze’nin Deir al-Balah kentindeki Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ekiplerine teslim edildi. (AA Fotoğraf)
İle Haber odası
20 Ekim 2025 12:30 GMT+03:00
NDagmuş aile konseyi başkanı izar Dagmoush, çoğu 20 yaşın altındaki çocuklar olmak üzere ailesinden 36 kişinin öldürülmesinden Hamas’ın sorumlu olduğunu iddia etti.
Dagmuş, Gazze’deki ölümcül olayların ardından yaptığı ilk basın açıklamasında şunları söyledi: telefonla Al Arabiya’ya“Yüzlerce şehidi feda eden direniş ailesine yapılan büyük bir haksızlık” olarak tanımladığı olayın ayrıntılarını ortaya koyuyor.
Dagmush, aile üyelerinin çoğunun Ürdün sahra hastanesinin bulunduğu Gazze’deki Sabra ve Tel el-Hawa mahallelerinde ikamet ettiğini söyledi. ailenin bölgesinde.
Bölge sakinlerinin “onlarca evi yok eden İsrail bombardımanından kaçmak için” hastaneye sığındıklarını da sözlerine ekledi.
Dagmuş İsrail’in teklifini reddetti
İsrail ordusu bölgeye saldırı başlatmadan önce, İsrail birimleri -doğrudan ya da dolaylı olarak- Dagmuş ailesine ulaşarak orduyla işbirliği yapmalarını talep etti.
Dr. Nizar Dağmuş’a göre aile, işgalci güçlerle her türlü işbirliğini reddederek bu talebi kategorik olarak reddetti.
Misilleme önlemi olarak İsrail ordusunun sadece 48 saat içinde 20’den fazla ailenin evini yıktığını ve yaklaşık 170 aile üyesini öldürdüğünü ekledi.

Hamas’ın “Gölge” biriminin Gazze’de rehineleri Kızıl Haç’a teslim ettiği görüldü. 13 Ekim 2025.(Fotoğraf X / @@trhaber_com aracılığıyla)
Dagmuş ailesiyle ilgili iddiaların gölgeleri
İsrail ordusunun bölgeden çekilmesinin ardından Hamas’ın Dagmuş ailesinin birçok üyesini işgalle işbirliği yapmakla suçladığını da sözlerine ekledi.
Dagmoush, “Hamas sayının 3 ila 10 kişi arasında olduğunu iddia etti” dedi.
“Ancak İsrail güçleriyle doğrudan teması olanların üç kişiyi geçmediğini, bazılarının sahra hastanesindeyken baskı altında bunu yapmaya zorlandığını doğrulayabilirim.
Dagmuş, Hamas’ı ailesinden 36 kişiyi öldürmekle suçladı
Dagmuş, ailesinin Hamas’ın müdahale etmeme kararına uyduğunu açıkladı.
“Suçlu olduğu kanıtlanan hiç kimseyi savunmayacağımızı bildiren resmi bir açıklama yayınladık ve konuyu harekete bıraktık. Ancak ertesi sabah Hamas’ın havan topları, RPG’ler ve 105 mm’lik mermilerle evlerimize şiddetli bir saldırısıyla şok olduk” diye ekledi.
Hamas’ın çoğu yirmi yaşın altındaki çocuklar olmak üzere 36 kişiyi öldürdüğünü söyledi.
Dağmuş, “Suçlamalar sadece üç kişiyi ilgilendiriyorsa neden otuz altı kişi öldürüldü? Onlarca ailenin barındığı evler neden yakıldı?” diye sordu.
“Açık bir savaş sırasında işgalin evlerimizi bombalamasını anlayabiliyoruz ama evlerimizin neden hemşehrimiz olması gereken kişiler tarafından yakıldığını anlayamıyoruz” diye ekledi.

Resimde, Gazze Şehri’ndeki bir sokakta kalabalık onları çevrelerken gözleri bağlı, bağlı ve diz çökmüş adamların arkasında duran silahlı Hamas savaşçıları görülüyor, 13 Ekim 2025. (AFP Fotoğrafı)
Adil olmayan saha infazları
Dagmush, sekiz akrabasının güvenlik vaadiyle Hamas’a teslim olduğunu ancak 90 dakika sonra soruşturma yapılmadan idam edildiğini söyledi.
Şöyle devam etti: “Doksan dakikada suçlamaların kanıtlanması ve sekiz kişiye idam cezasının infaz edilmesi düşünülebilir mi?
İşbirliği ve ihanet suçlamaları hem namusu hem de vatanı ilgilendiriyor; herhangi bir işlem yapılmadan önce kapsamlı soruşturmalar yapılması gerekiyor.
Dagmush, ailesinin “işgalle her türlü işbirliğine her zaman kararlı bir şekilde karşı olduğunu ve olmaya devam ettiğini” doğrulayarak, yaşananların “adalet veya direnişi temsil etmediğini, daha ziyade haksız bir intikam eylemini temsil ettiğini” vurguladı.
Daha Fazla Okunacak
‘700 şehidimizi feda ettik’
Sözlerini bitiren Dagmuş, son savaşta ailesinin en az 700 üyesini kaybettiğini vurguladı.
Ailesinin her zaman direnişin yanında yer aldığını ve Gazze’nin savunulması için en iyi evlatlarını feda ettiğini sözlerine ekledi.
“İsmimizin karalanmasını veya sahte iddialarla kanımızın akmasını kabul etmeyeceğiz” diye vurguladı.
Sözünü, kamuoyu önünde gerçeğin ortaya çıkarılması ve masum insanların yargılanmadan öldürülmesine karışan herkesin hesap vermesi için bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulunarak bitirdi.