ABD, Türkiye’nin uluslararası Gazze güvenlik gücü planına katılmasını istiyor


sen.S. Tartışmalara aşina birçok kaynağa göre yetkililer, Gazze’de uluslararası bir gücün konuşlandırılmasına ilişkin bir planın nihai hale getirilmesi için çeşitli ülkelerle görüşmelerde bulunuyor. Resmi bir teklifin önümüzdeki haftalarda sunulması bekleniyor.

ABD öncülüğündeki çaba

ABD Merkez Komutanlığı liderliğindeki plan, Arap ve Müslüman ulusların birliklerinin yanı sıra ABD, Mısır ve Ürdün tarafından eğitilip denetlenen yeni bir Filistin polis biriminden oluşan bir Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) oluşturmayı amaçlıyor. Kaynaklar, aralarında Endonezya, Azerbaycan, Mısır ve Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerin katılmaya istekli olduklarını belirtirken, diğerlerinin Gazze’deki istikrarsız güvenlik durumuyla ilgili endişelerini dile getirdiğini belirtti.

Planlamaya dahil olan kaynaklardan biri, “Gazze’de İsraillilerin kabul ettiği güvenilir bir güvenlik ve yönetime sahip olmazsak, İsrail’in sürekli saldırdığı bir durumda sıkışıp kalırız” dedi. Axios’a söyledim.

İsrail’in çekilmesiyle bağlantılı plan

Başkan Donald Trump’ın 20 maddelik planına göre, ISF’nin konuşlandırılması, İsrail’in halen kontrol ettiği Gazze’nin yaklaşık %50’sinden daha fazla çekilmesinin bir koşulu. Güç, Gazze’nin İsrail ve Mısır ile olan sınırlarının güvenliğinin sağlanması ve silah kaçakçılığının önlenmesine odaklanacak.

Ancak bunun uygulanması Hamas’ın iktidardan ve bazı silahlarından vazgeçmeyi kabul etmesine bağlı. Bazı İsrailli ve ABD’li yetkililer, İsrail’in askeri harekâtına devam etmek zorunda kalabileceği uyarısında bulunarak Hamas’ın itaat edeceğinden şüphe ediyor.

İsrail ordusuna ait tanklar, 21 Ekim 2025'te İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınır çiti boyunca görülüyor. (AFP Fotoğrafı)

İsrail ordusuna ait tanklar, 21 Ekim 2025’te İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınır çiti boyunca görülüyor. (AFP Fotoğrafı)

Diplomatik baskı ve güvenlik kaygıları

ABD elçileri Steve Witkoff ve Jared Kushner, Başkan Yardımcısı JD Vance ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte yakın zamanda planın kapsamını ve yapısını tartışmak üzere üst düzey İsrailli askeri yetkililerle bir araya geldi. İsrailli yetkililerin, Gazze halkının meşruiyetinin, gücün büyüklüğünden daha önemli olacağını vurguladığı bildirildi.

ABD’li bir yetkili, “İsrailliler endişeli ve şüpheci çünkü kontrol ellerinde değil ve artık kartları da yok. Biz onlara ‘Hadi doğru koşulları yaratalım ve Hamas’ın ciddi olup olmadığını görelim’ dedik.”

Türkiye’s possible role

İsrail’in itirazlarına rağmen Washington, Türkiye’nin yanı sıra Katar ve Mısır’ın da ISF’de yer almasını istiyor ve onları Hamas’ı etkileyebilecek kilit arabulucular olarak görüyor. “Türkler Gazze anlaşmasını sağlamada çok yardımcı oldular ve Netanyahu’nun Türkiye’ye saldırması çok ters etki yarattı” ABD’li bir yetkili şunları söyledi.

Yetkili, “İsrail’in kaygılarının farkındayız ve istikrarı sağlayabilecek ve her iki tarafın da kabul edebileceği bir şey yaratmak için çalışıyoruz” diye ekledi.

Gazze Şehri'nde 28 Ekim 2025'te imzalanan ateşkes anlaşmasının ardından Filistinlilerin enkaz altında hayatlarını yeniden inşa etmeye çalıştığı, ağır hasar gören Al Nassr mahallesini gösteren bir görüntü. (AA Fotoğraf)

Gazze Şehri’nde 28 Ekim 2025’te imzalanan ateşkes anlaşmasının ardından Filistinlilerin enkaz altında hayatlarını yeniden inşa etmeye çalıştığı, ağır hasar gören Al Nassr mahallesini gösteren bir görüntü. (AA Fotoğraf)

Bölgesel koordinasyon ve sonraki adımlar

ABD’li, İsrailli ve bölgesel yetkililer, Hamas’ın silahsızlanması ve barış planıyla işbirliği yapması yönünde Arap ve Müslüman ülkelerden artan baskı altında olduğunu söylüyor. Mısır, Katar ve Türkiye Washington’a, Hamas’ın ISF’nin sınırları denetlemek ve Gazze’de sınırlı görevler yürütmek üzere görevlendirilmesini kabul edebileceğine inandıklarını söylediler.

Ancak Hamas savaşçılarına yönelik af konusu hala bir anlaşmazlık konusu olmaya devam ediyor. ABD’li bir yetkili, planın Hamas’ın “ilerlemeyi kabul etmesi halinde savaşçılarının gerçekten af ​​alacağına inanmasını” sağlamayı amaçladığını söyledi.

ABD ayrıca, ISF’yi bir BM barışı koruma misyonu haline getirmeyecek olsa da, bu kuvvet için yasal bir çerçeve sağlamak üzere Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bir kararı üzerinde çalışıyor. ABD, operasyonları üzerindeki gözetim ve nüfuzunu elinde tutacak.

ABD’li bir yetkili, “Bölgedeki ülkelerin ISF’ye katılmalarına büyük ilgi var. Kimse bunu reddetmedi ve hepsi nihai tasarımı görmeyi bekliyor” dedi.

Başka bir kaynak şu uyarıda bulundu: “Bu çatışmanın tarihini bilen çoğu insan, buna büyük bir başarı şansı vermiyor. Şüpheci olmamak için deli olmak lazım. Ancak aynı zamanda kimse Donald Trump’ın yanlış tarafına geçmek istemez.”

Kızıl Haç araçları, ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından İsrail tarafından tutulan Filistinlilerin cesetlerini kimlik tespiti için Gazze yetkililerine götürmek üzere Nasır Hastanesi'ne doğru yola çıktı. 14 Ekim 2025'te Gazze'nin Han Yunus kentinde. (AA Fotoğrafı)

Kızıl Haç araçları, ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından İsrail tarafından tutulan Filistinlilerin cesetlerini kimlik tespiti için Gazze yetkililerine götürmek üzere Nasır Hastanesi’ne doğru yola çıktı. 14 Ekim 2025’te Gazze’nin Han Yunus kentinde. (AA Fotoğrafı)

İsrail 30 Filistinlinin cenazesini Gazze’ye iade etti

AFP’nin Cuma günkü haberine göre İsrail, ABD’nin aracılık ettiği ateşkes planı kapsamında devam eden takas anlaşması kapsamında 30 Filistinlinin daha cesedini Gazze’ye iade etti.

Han Yunus’taki Nasır Tıp Kompleksi, “mübadele anlaşmasının bir parçası olarak 30 Filistinli mahkumun cesedinin İsrail tarafından teslim alındığını” doğruladı.

Ateşkes uyarınca İsrail, Hamas’ın geri getirdiği her ölen İsrailli rehineye karşılık 15 Filistinlinin cenazesini iade edecek. Cuma günkü transferle Gazze’ye iade edilen Filistinli cenazelerin toplam sayısı 225’e çıktı.

31 Ekim 2025 12:52 GMT+03:00

Scroll to Top