Yerel basında çarşamba günü çıkan haberlere göre, Türk polisi, belediye başkanı Muhittin Böcek’in temmuz ayından bu yana tutuklu bulunduğu Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik genişleyen rüşvet ve kara para aklama soruşturması kapsamında 8 kişiyi daha gözaltına aldı.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda polis tarafından gerçekleştirilen operasyonda, isimleri sadece UKY, AA, HTA, HA, YY, BG, BG ve AE baş harfleriyle belirtilen 8 şüpheli, rüşvet ve suç teşkil eden mal varlığını aklama iddiasıyla gözaltına alındı. DHA, polisin ev ve işyerlerinde arama yaptığını söyledi.
Bu yılın başında başlatılan soruşturma, ilk olarak ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) Belediye Başkanı Böcek’in 5 Temmuz’da tutuklanmasıyla sonuçlanmıştı. Kısa süre sonra içişleri bakanlığı tarafından görevden uzaklaştırılmıştı. Aynı gün gözaltına alınan eski gelini ZK, daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şimdiki gelini Zuhal Böcek kara para aklama suçlamasıyla 27 Temmuz’da tutuklanırken, oğlu Mustafa Gökhan Böcek ise 19 Ağustos’ta Viyana dönüşünde gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Takip eden aylarda, soruşturmanın birbirini izleyen aşamalarında çok sayıda üst düzey yetkili ve iş adamı gözaltına alındı. 12 Ağustos’ta polis eş zamanlı baskınlarda 17 kişiyi gözaltına aldı, bunlardan sekizi daha sonra hapse atıldı. 10 Eylül’de 21 şüpheli daha gözaltına alındı, üç şüpheli daha sonra Türkiye’nin “etkili pişmanlık” hükümleri uyarınca işbirliği yaptıktan sonra serbest bırakıldı. 14 Ekim’de polis altı şüpheliyi daha gözaltına aldı ve bunlardan üçü tutuklandı.
Dava, CHP’nin Mart 2024’teki ezici zaferinden bu yana yoğunlaşan daha geniş çaplı baskının bir parçası; parti İstanbul, Ankara ve diğer büyük şehirleri tekrar kazanarak on yıllardır ilk kez ulusal oyların en büyük payını elde etti. CHP, Ekim ayı sonunda yayınladığı “Sandık Karşısında Yargı: Darbenin Anatomisi” başlıklı raporunda, soruşturma ve operasyonları hükümetin belediyeleri ve belediye başkanlarını hedef alan bir yıl süren kampanyasının parçası olarak tanımladı.
Rapora göre şu anda 16 CHP’li belediye başkanı cezaevindeyken, ülke genelinde 13 belediyeye kayyum atandı. Raporda, 2024 seçimlerinin ardından kitlesel tutuklamalar, siyasi amaçlı soruşturmalar ve muhalefet yönetimindeki belediyelere el konulması belgelendi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Mart 2025’te tutuklanmasından bu yana CHP’li yetkililere yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarında artış yaşandığına dikkat çekilen raporda, davanın “muhalefet üzerindeki siyasi baskının en görünür örneği” olduğu belirtildi.
CHP, hükümetin muhalefetin kazanımlarını sandıkta geri döndürmek için yargıya “siyasi bir silah olarak” giderek daha fazla bel bağladığını savundu. Mart ve Ağustos 2025 arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik dokuz operasyonda yüzlerce tutuklamanın gerçekleştiğine dikkat çeken parti, bu baskının yerel özerkliğe ilişkin anayasal güvenceleri ve masumiyet karinesini ihlal ettiğini söyledi.
Muhalefet figürleri ve hak grupları da soruşturmaların muhalefet liderliğindeki belediyeleri sindirmek ve seçim sonuçlarını iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) aleyhine tersine çevirmek için kullanıldığını iddia ediyor.