Öğrenciler bir devlet okulunda ders sırasında ellerini kaldırıyor, Ankara, Türkiye, 1 Temmuz 2024. (AA Fotoğraf)
03 Kasım 2025 12:21 GMT+03:00
MTürkiye’de 1,1 milyondan fazla kişiye çocuklarının okula devam edebilmesi için “şartlı eğitim yardımı” verilirken, uzmanlar artan devamsızlık ve çocuk işçiliğinin manşetteki rakamın yanıltıcı olduğu konusunda uyarıyor: DW Türkçe’ye göre.
Destek artıyor, yoksulluk sinyali derinleşiyor
Hükümetin Resmi Gazete’de yayımlanan 2026 Yıllık Cumhurbaşkanlığı Programı, bu yıl 1 milyon 115 bin 907 kişinin şartlı eğitim yardımından yararlandığını, ailelerin ise toplam 216,6 milyon TL (5 milyar 16 milyon dolar) yardım aldığını gösteriyor.
Bir öğrencinin ayda dört günden fazla devamsızlığı olmaması durumunda iki ayda bir ödenen bu program kapsamında, tipik transferler ilkokul kız çocukları için ₺100 (2,38$) (erkek çocuklar için ₺90 / 2,14$), lise kız çocukları için ₺150 (3,57$) (erkek öğrenciler için ₺130 /3,09$) tutarındadır.
Ayrı olarak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) programı (aileleri derin yoksullukla karşı karşıya olan çocuklara yönelik nakit yardımı) Ağustos 2025 itibarıyla yıllık 9.000 artışla 178.469 çocuğu kapsıyordu. Temmuz ayında yetkililer, aylık SED ödemesinin 8.198 TL (195 $) olarak belirlendiğini, koruyucu ailelere yapılan aylık ortalama transferlerin ise 13.096 TL’ye (312 $) ulaştığını söyledi.
2024’ten daha az alıcı var, miktarlar tartışılıyor
Geçen yılın raporuna göre, Ağustos 2024 itibarıyla 1.662.027 şartlı yardım alan kişinin toplamı yaklaşık 1,1 milyar ₺ (26,19 milyon dolar) oldu.
DW Türkçe’nin görüştüğü akademisyenler ve savunucular, yararlanıcı sayısındaki düşüşün ihtiyacın azaldığının kanıtı olarak değil, devam ve çocuk işçiliği verileriyle birlikte okunması gerektiğini savunuyor.
Çocuklar anaokulunda öğle yemeği yiyor. (Fotoğraf Milli Eğitim Bakanlığı aracılığıyla)
Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Taner Akpınar, program rakamlarını “yoksulluğun kabulü” olarak nitelendirerek, birçok ailenin giyim ve öğle yemeği gibi temel eğitim ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını belirtti.
Derin Yoksulluk Ağı’nın kurucusu Hacer Foggo, desteğin bağımlılık yaratmaması için kesinlikle hak temelli olması ve izlenmesi gerektiğini söylüyor. “Gıda enflasyonunda Avrupa’da birinci sıradayız” diyor ve ekliyor: “Bekar bir anne 8 bin ₺ (190 dolar) ile çocuğunu nasıl okula göndersin?”
Devamsızlık ve çocuk işçiliği eğilimleri tabloyu gölgeliyor
DW Türkçe’nin aktardığı resmi devamsızlık verileri ilkokulda %11,6, ortaokulda %14,8 ve lisede %27 devamsızlık olduğunu gösteriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın son rakamlarına göre zorunlu eğitim çağına gelmiş olmasına rağmen örgün eğitimin dışında kalan 611.612 çocuk var.
Foggo, çocuk işçiliğinde beş yıl içinde %10’luk bir artışa işaret ediyor ve bu sayının 1 milyona yakın çocuk işçi olduğunu tahmin ediyor. Akpınar, tarihsel düşüşlerin (1994’te yaklaşık 3 milyon çocuk işçiden 2019’da 720.000’e) sorunu daha az acil hale getirmediğini ve okulu bırakan ve dolayısıyla yardım programlarının dışında kalanları kapsamayabileceğini vurguluyor.
Sosyal politikayı haklar etrafında yeniden tasarlama çağrıları
Savunucular, her okulda eğitimli bir sosyal hizmet uzmanının da dahil olduğu sistemik bir revizyon ve yüksek yaşam maliyetlerini ele alan ve okulu bırakmayı önleyen birleşik, haklara dayalı bir yoksullukla mücadele stratejisini savunuyorlar.
Böyle bir çerçeve olmadan, parça parça transferlerin çocukları sınıflarda tutmayacağını veya aileleri istikrarlı yaşam koşullarına kavuşturmayacağını söylüyorlar.


