Çevre sorunlarını haber yapan gazeteci İstanbul’daki saldırının ardından yaşam mücadelesi veriyor


Türk basınında hafta sonu çıkan haberlere göre, Türk gazeteci ve çevre aktivisti Hakan Tosun, İstanbul’da acımasızca saldırıya uğradıktan sonra yoğun bakımda. Ailesi ve meslektaşları, onun çevre sorunlarına ilişkin haberleriyle ilgili hedefli bir saldırı olduğundan şüpheleniyor.

Cuma gününden beri kayıp olan 50 yaşındaki Tosun, akşam geç saatlerde Esenyurt’ta baygın halde ve ağır şekilde dövülmüş halde bulundu. Hastaneye kaldırılan şahsın, yapılan muayenede beyin kanaması geçirdiği ve durumunun kritik olduğu belirtildi.

Kız kardeşi Öznur Tosun, iletişimin kesilmesinin ardından ailenin kayıp ihbarında bulunduğunu söyledi. “Kardeşim eve yürürken toplu taşıma araçlarından indi ve ortadan kayboldu. Kayıp ihbarında bulunduk ancak adını hastane kayıtlarında bulamadık. Sabah saat 4’te bizi aradılar ve hastanede olduğunu söylediler” dedi.

Hastaneye geldikten sonra hem iletişimdeki gecikmeyi hem de kardeşi hakkında bilgi almanın zorluğunu eleştirerek, “Polis beni oraya yönlendirdi ama hastanede görevli yoktu. Güvenlik görevlisini (bize bilgi vermesi için) ikna etmeye çalıştık. Hayatta olup olmadığını bile söyleyemediler.”

Öznur Tosun, İstanbul Çam Sakura Hastanesi’ndeki doktorlardan aldığı bilgiler nedeniyle saldırının “gasp değil, cinayete teşebbüs” olduğuna inandığını söyledi.

“Vücudunda herhangi bir yaralanma izi yok, sadece yüzünde ve boynunda morluklar var. Bize beyin fonksiyonlarının aktif olmadığı söylendi” diyen kadın, kardeşinin kimliğinin sadece parmak izlerinden doğrulandığını ifade etti.

Pazar akşamı Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyeleri Tosun’la dayanışmak için hastanenin önünde toplandı. Kendileri adına konuşan avukat Hakan Bozyurt, saldırıyla ilgili iki şüphelinin tutuklandığının kendilerine bildirildiğini açıkladı. Yetkililerin, Tosun’un kimliğinin ancak gece geç saatlerde doğrulanması nedeniyle aileye daha erken ulaşılamayacağını iddia ettiğini söyledi.

Bozyurt, olaya ilişkin görüntülerin dava dosyasında bulunduğunu belirterek, “Gerçeğin ortaya çıkması için tanık ifadelerinin ve güvenlik kamerası görüntülerinin tam olarak incelenmesi gerektiğini” vurguladı. Derneğin deliller için resmi taleplerde bulunmayı planladığını da sözlerine ekledi ve “tüm tanık ifadelerinin ve mevcut delillerin kritik öneme sahip olduğunu” söyledi.

Ayrıca, “Arkadaşları ve meslektaşları olarak Hakan Tosun’un yalnız olmadığını ilan ediyoruz. Hepimiz bu davanın takipçisi olacağız.”

Meslektaşı Mehveş Evin, Tosun’un, Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Kurtderesi mahallesinde “acil kamulaştırma” emriyle zeytinlikler ve narenciye bahçelerinin yok edildiği çevre protestoları ve Çorum’da taş ocağı yapılması planlanan köylülerin karşı çıktığı direnişler de dahil olmak üzere çevre protestolarını takip ettiğini söyledi.

“Hakan’ın son tweetleri Hatay’daki kamulaştırmayla ilgiliydi. Bu karanlık saldırının failleri bir an önce bulunmalıdır” dedi.

Türkiye’de gazetecilerin mesleklerini icra ederken fiziksel şiddete ve adli tacize uğraması olağan bir durum.

Basın özgürlüğü konusunda zayıf bir sicile sahip olan Türkiye, sıralanmış Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından hazırlanan 2025 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 159. sırada yer aldı.



Scroll to Top