Byzantine chapel, Ottoman bath emerge at Türkiye’s Iznik


ABursa’nın İznik ilçesindeki İznik Çini Fırınlarında yapılan arkeolojik çalışmalar, küçük bir Bizans şapelini (küçük bir kilise) ve bir Osmanlı hamamının kalıntılarını gün ışığına çıkararak inanç, su altyapısı ve seramik üretiminin yüzyıllar boyunca nasıl örtüştüğünü ortaya çıkardı.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve İstanbul Üniversitesi’nin desteğiyle yürütülen uzun süredir devam eden kazı, 41 yıldır devam ediyor ve daha önce keşfedilen fırınlar ile geniş çini ve seramik parçalarının üzerine inşa edilmeye devam ediyor.

Bursa, Türkiye'deki İznik Çini Fırınları'nda ortaya çıkarılan Bizans şapeli ve çevresindeki yapıları genel bir görünüm, 7 Ekim 2025. (AA Fotoğraf)

Bursa, Türkiye’deki İznik Çini Fırınları’nda ortaya çıkarılan Bizans şapeli ve çevresindeki yapıları genel bir görünüm, 7 Ekim 2025. (AA Fotoğraf)

Roma su hatlarından Bizans şapeline

Kazı Başkanı Doç. Prof. Belgin Demirsar Arli İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi, ekibin en erken evresi Roma dönemine kadar uzanan çok katmanlı bir bölgede çalıştığını söyledi.

Bölgedeki antik su hatlarının, Roma altyapısının üzerinde bir ana kilise ve daha iyi korunmuş bir şapel ile daha sonra eklenen Osmanlı atölye binaları ile daha sonraki yapıların nasıl yükseleceğini şekillendirdiğini kaydetti.

Şapel 5,5 x 5,2 metre boyutlarındadır ve bir narteks (ana mekana açılan bir giriş holü), görünür su kanalları ve zeminde opus sectile deseninin (küçük renkli mermer parçalardan oluşan bir kakma) bulunduğu bir apsis (apsis) barındırmaktadır.

Arlı, şapelin zemininin Bizans usulü mezarlara açıldığını, içinde bir erkek, bir kadın ve bir çocuğun naaşlarının bulunduğu lahit benzeri taş kapaklı bir mezar bulunduğunu sözlerine ekledi; Osmanlı döneminde kapak kırılmıştır.

Tuğla kaplı ek mezarlar da gün ışığına çıktı.

Bir arkeolog, Bursa'daki İznik Çini Fırınları'ndaki Bizans Şapeli alanında bulunan yazıtlı bir taş levhayı inceliyor, Türkiye, 7 Ekim 2025. (AA Fotoğraf)

Bir arkeolog, Bursa’daki İznik Çini Fırınları’ndaki Bizans Şapeli alanında bulunan yazıtlı bir taş levhayı inceliyor, Türkiye, 7 Ekim 2025. (AA Fotoğraf)

Zeminler, donanımlar ve yazıtlarla tarihleme

Arlı, ekibin şapelin tarihlemesini yakındaki İznik Ayasofya’sıyla karşılaştırarak ve eşleşen zemin detaylarıyla yaptığını söyledi.

Yapının kendisi yayınlarda anlatılmasa da, yapıyı dokuzuncu yüzyıldan beri kaynaklardan bilinen Keramon Manastırı’nın bir parçası olarak yorumladıklarını belirtti.

Devşirme malzeme (yeniden kullanılan mimari öğeler), bema (basamak) ile naos (nef) arasında kullanılan yazıtlı parçaları içerir; en eski örnekleri ikinci yüzyıla tarihlenir.

Arlı’ya göre kazı alanında 2. yüzyıldan 13. yüzyıl sonuna kadar uzanan Bizans buluntularının yanı sıra Bizans seramikleri, cam ve metal işçiliği, lahitler ve çeşitli mezarlar ortaya çıktı.

Byzantine chapel, Ottoman bath emerge at Türkiye's Iznik

Byzantine chapel, Ottoman bath emerge at Türkiye’s Iznik

Atölye hayatını anlatan Osmanlı hamamı

Ekip, şapelin doğusunda ve üst katmanda, muhtemelen bölgeyi tanımlayan büyük çini atölyelerinde çalışan ustalara hizmet veren küçük bir Osmanlı hamamı tespit etti.

Yapının mevcut parsel sınırlarının ötesine geçmesine rağmen ortaya çıkan özelliklerin bu yapının hamam olduğunu doğrulamak için yeterli olduğunu söyleyen Arlı, bunun atölye bağlamında günlük işçilik ve hijyenle bağlantılı önemli bir mimari buluntu olduğunu söyledi.

Arkeologlar, Bursa'daki İznik Çini Fırınları kazı alanında Bizans tabakaları içindeki mimari kalıntıları özenle temizliyor, Türkiye, 7 Ekim 2025. (AA Fotoğraf)

Arkeologlar, Bursa’daki İznik Çini Fırınları kazı alanında Bizans tabakaları içindeki mimari kalıntıları özenle temizliyor, Türkiye, 7 Ekim 2025. (AA Fotoğraf)

Dikkatli korumadan halka açık sergilemeye

Kazı evi, İznik’in dünya standartlarında bir çini ve seramik üretim merkezi olma rolünü kanıtlayan malzeme akışını sürdürmeye devam ediyor. Buluntular numaralandırılıyor, temizleniyor, ölçüleri alınıyor, bilgi fişleriyle belgeleniyor ve sergilenmek üzere İznik Müzesi’ne teslim ediliyor.

Arlı, çalışmaların çok küçük bir alanda başladığını, daha sonra kamulaştırmalarla 4 bin metrekareye ulaştığını, Osmanlı dönemine ait geniş bir çini atölyesi alanı ve 11 fırın ocağının da bulunduğunu hatırlattı.

Ekibin bu tesisleri düzenli bakım ve geçici kapaklarla sabit tuttuğunu, böylece onları iyi durumda devrettiklerini vurguladı.

Arkeologlar, Bursa'daki İznik Çini Fırınları kazılarında ortaya çıkan seramik parçalarını fotoğraflayıp katalogluyor, 7 Ekim 2025. (AA Fotoğraf)

Arkeologlar, Bursa’daki İznik Çini Fırınları kazılarında ortaya çıkan seramik parçalarını fotoğraflayıp katalogluyor, 7 Ekim 2025. (AA Fotoğraf)

Siteyi ziyaretçilere açma vizyonu

Arlı, kazının kent merkezinin içinde olduğunu, bir yol ve çok sayıda evle sınırlandığını söyledi.

Kazılmayan kısımların tamamlanması, işlevsel bir kapak sistemi kurulması ve fırın bölümleri veya modelleri ile mekana hayat verilmesi için önümüzdeki yıllara yönelik bir planın ana hatlarını çizdi.

Ziyaretçilerin İznik’i şekillendiren endüstriyel ve kutsal katmanlar arasında dolaşabileceği bir geleceğe işaret ederek, “Bunu açık hava müzesi olarak açmayı planlıyoruz” dedi.

08 Ekim 2025 15:51 GMT+03:00

Scroll to Top