İzmir kamu savcılığının Pazartesi günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, 16 yaşındaki bir çocuğun Batı İzmir eyaletinde iki polis memurunun 27’ye ulaştığı olayla ilgili soruşturmada tutuklanan kişi sayısının sayısının 27’ye ulaştığını söyledi.
Şüpheliler, İl Polis Departmanının Terörle Mücadele Şubesi’nden ekipler tarafından gözaltına alındı.
Saldırının failine ek olarak, yaralanmalarla yakalanan 16 yaşındaki EB, annesi AB, babası NB ve iki arkadaşı AK ve D.S., Ankara ve Ma’daki İstanbul’da ve CT’de ve CT’de Ankara ve Ma’daki CT de araştırmanın bir parçası olarak gözaltına alındı.
Türk medya raporlarına göre, saldırganın radikalleştiği bildirildi. Polis memurlarına saldırdığı pompa aksiyon av tüfeği babasının idi.
Saldırgan EB, bacağından vuruldu ve yaralı yakalandı.
Saldırıdan sonra polis karakolunu ziyaret eden Izmir Vali Süleyman Elban, “Saldırı 11. sınıf bir lise öğrencisi olan biri tarafından gerçekleştirildi. Sabıka kaydı yok, daha önce herhangi bir suç için alıkonulmamış.”
Adalet Bakanı Yulmaz Tunç şunları söyledi: “Izmir başsavcılığı derhal bir yargı soruşturması başlattı ve iki kamu savcısı ve altı kamu savcısı görevlendirildi.”
Saldırgan, polis karakoluyla aynı mahallede yaşıyordu. Babası, oğlunun son zamanlarda radikal davranış gösterdiğini ve telefonda ve bilgisayara uzun süre geçirdiğini söyledi.
Elban, hayatını kaybeden iki polis memurunun yanı sıra, Türkiye’nin üçüncü büyük şehri Izmir’in Balçova bölgesindeki saldırıda iki subay ve bir sivil yaralandı.
Saldırgan ilk vuruldu ve istasyonun önünde bekçi olan bir polis memurunu öldürdü. Elban, ikinci kurbanın sonraki bir çatışmada öldürülen bir polis şefi müfettiş olduğunu söyledi.
Olay, kabine üyelerinden, yetkililerden ve politikacılardan başsağlığı dilekleri ile ülke çapında şok dalgaları gönderdi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan Pazartesi günü hesap verebilirlik sözü verdi.
Saldırı ayrıca çocuk suçluları hakkında tartışmaları da geri getirdi. 18 yaşın altındaki çocuklar tarafından yapılan artan cezai eylemler, daha fazla yükselişin nasıl önlenecekleri ve çocukların suç çeteleri tarafından kullanıldığı konusunda tartışmalara yol açmıştır.
En son olarak Tunç, Adalet Bakanlığının akademisyenlerin, hakimlerin ve savcıların istişaresi ile suça tabi tutulan çocuklarla ilgili bir düzenleme üzerinde çalıştığını söyledi.
“Suçun işlenme şekli, suç işleme eğilimi, bu suçun kamu düzenini bozma tehlikesinin ve sonuçta ortaya çıkan hasarı göz önünde bulundurması gerekmektedir. 15-18 yaş grubunda benzer ciddi suçları işleyen, özellikle de cinayet, özellikle de cinsel sadık gibi ciddi suçlar gibi ciddi suçlar işleyen cümlelerde kademeli bir azalmaya ihtiyaç vardır” dedi.
Sorun, özellikle 15 ve 16 yaşlarındaki iki erkek tarafından Ocak ayında İstanbul’da bıçaklanarak öldürülen 14 yaşındaki bir çocuk olan Ahmet Mingrezzi’nin öldürülmesinden sonra gündeme geldi. Çocuğun ailesi, “suçlara itilen çocuklar” olarak bilinen failler için daha sert cezalar için kampanya yürütüyor. Tunç, daha sert cezalara olan kamu talebini karşılamak için kuralları değiştirmek için çeşitli teklifler üzerinde çalıştıklarını söyledi.