Uzman raporu, 2023 depremindeki ölümlerin sorumlusu yerel yetkililerin AFAD olduğunu ortaya çıkardı


Anka haber ajansının haberine göre, 6 Şubat 2023’te Türkiye’yi vuran depremde çöken bir toplu konutla ilgili yeni bilirkişi raporunda, ilk kez Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve diğer kamu kurumlarının sorumluluğu, bölgenin yüksek sismik risk altında olduğuna dair ön bilgilere göre hareket etmedikleri belirtildi.

Dava, Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesindeki 7,8 ve 7,5 büyüklüğündeki çifte depremde iki bloğun çökmesi sonucu 112 kişinin öldüğü, 5 kişinin de yaralandığı Arıkan Sitesi ile ilgili.

Resmi verilere göre, depremler ülkenin güney ve güneydoğusundaki 11 ili vurarak 53.725 kişinin ölümüne, 107.000’den fazla kişinin yaralanmasına, 518.000 evin çökmesinin ardından milyonlarca kişinin evsiz kalmasına neden oldu.

Bir mimar, bir şehir plancısı, bir jeoloji ve geoteknik mühendisi ile iki inşaat mühendisinden oluşan 5 kişilik heyetin hazırladığı rapor, Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasına sunuldu. Burada müteahhit Adnan Bektaşoğlu, yapı mühendisi ve teknik sorumlu Şener Yener ile 17 belediye görevlisi, “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak” suçundan 22’şer buçuk yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Bir sonraki duruşma 17 Mart 2026’da yapılacak.

AFAD’ın 2020 İl Afet Risk Planı’na (İRAP) atıfta bulunan uzmanlar, planda riskli bölge olarak işaretlenen alanın Arıkan Sitesi’ni de içerdiğini kaydetti. Rapora göre IRAP belgesinde, büyük bir depremin tüm bölgeyi etkileyebileceği, sıvılaşma ve yüksek yeraltı suyu seviyelerinin binalar için ciddi bir tehdit oluşturabileceği konusunda açıkça uyarıda bulunuldu.

Uzman heyeti, planda kompleksin etrafındaki zemin koşullarının yüksek riskli olarak sınıflandırılmasına rağmen, dosyada, planı alan kurumun veya başka bir il müdürlüğünün veya mülki idarenin resmi uyarılarda bulunduğuna, sakinlere bilgi verdiğine veya alan için yapısal güvenlik değerlendirmesi talep ettiğine dair bir kanıt bulunmadığını söyledi.

IRAP’ın 7,5 büyüklüğündeki deprem senaryosunu içeren sonuçlarına ve yerleşim alanlarında detaylı zemin etüdü yapılması ve tehlikeli bölgelerdeki binaların boşaltılması yönündeki uyarılara rağmen, bilirkişi raporunda bu tedbirlerin uygulanmadığı belirtildi.

Raporda, AFAD Kahramanmaraş İl Müdürlüğü ile IRAP’ın dağıtıldığı kamu kurumlarının yerel müdürlükleri ile yerel yönetim yetkililerinin, bilinen risk konusunda harekete geçmemelerinden görevleri kapsamında “ayrıca sorumlu” oldukları belirtildi.

AFAD President Mehmet Güllüoğlu, Kahramanmaraş AFAD Provincial Director Aslan Mehmet Coşkun, Environment and Urbanization Minister Murat Kurum, Kahramanmaraş Metropolitan Mayor Hayrettin Güngör and Governor Ömer Faruk Coşkun were in office at the time the IRAP was prepared and introduced.

Yeni bilirkişi görüşü, 6 Şubat deprem denemeleri açısından bir dönüm noktası olarak görülüyor çünkü suçu müteahhitlerin ve proje mühendislerinin sorumluluğuyla sınırlandırmıyor, rapora göre tehlikeyi önceden bilen ancak gerekli önlemleri almayan AFAD ve diğer kamu kurumlarını da kapsayacak şekilde genişletiyor. Yasal gözlemciler, bulguların depremlerden kaynaklanan diğer devam eden davalara örnek teşkil edebileceğini söylüyor.

Aradan iki buçuk yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen depremde yakınlarını kaybeden birçok aile için adalet hâlâ sağlanamıyor. Dünyanın sismik açıdan en aktif bölgelerinden birinde kötü inşaat ve bina yönetmeliklerinin zayıf uygulanması, yıkımın boyutundan geniş ölçüde sorumlu tutuldu.

Büyük fay hatları üzerinde yer alan ve sık sık güçlü depremlerin vurduğu Türkiye, kalitesiz inşaatlar nedeniyle meydana gelen depremlerde binlerce kişinin ölümünden sorumlu olanlar için adaletin sağlanması konusunda zayıf bir sicile sahip.

17.000’den fazla kişinin ölümüne yol açan 1999 İzmit depreminden sonra 2.100 civarında iddianame sunuldu, ancak davaların çoğu yasal boşluklar veya süre sınırları nedeniyle durduruldu ve pek çok sanık yalnızca kısa süre hapis yattı veya zaman aşımı süresi dolduğunda davaları düştü.

Türkiye’deki adalet sisteminin bu kez yıkılan binaların sorumlularını adil bir şekilde yargılayacağına ve mağdur ailelerin adalet arayışını tatmin edeceğine dair pek umut yok.

Scroll to Top