Türkiye’de araba almak Almanya’ya göre yüzde 38 daha pahalı, kiralamak yüzde 47 daha ucuz: Rapor

BTürk araç kiralama şirketi LenaCars’ın karşılaştırmalı araştırması, Türkiye’de araç kullanmanın Almanya’ya göre yüzde 38 daha pahalı hale geldiğini, kiralamanın ise yüzde 47 daha ucuz olduğunu gösterdi.

Araştırmaya göre bu fark, Türkiye otomotiv pazarındaki kurdaki değer kaybı ve yüksek vergilendirme nedeniyle araç sahipliği ile kiralamanın karşılanabilirliği arasındaki artan uçurumu yansıtıyor.

Daha Fazla Okunacak

Yüksek vergiler ve zayıf lira, araba fiyatlarını ulaşılamaz hale getiriyor

Türkiye-Almanya analizi, fiyat karşılaştırması için Almanya’yı temel (100) alarak sekiz popüler araç modelini inceledi. Türkiye’de yeni bir araba satın almanın büyük bir mali yük haline geldiğini ancak özellikle ekonomi sınıfında kiralamanın uygun maliyetli bir alternatif sunmaya devam ettiğini tespit etti.

LenaCars Genel Müdürü Selçuk Nazik, verilerin köklü bir davranış değişikliğine işaret ettiğini vurgulayarak, “Otomobil sahibi olmak lükse dönüştü, özellikle ekonomi segmentinde kiralamak rasyonel hale geldi.” dedi.

Karşılaştırılan modeller arasında Dacia Sandero Stepway Türkiye’de Almanya’ya göre yüzde 82 daha pahalı olurken, onu yüzde 75 ile Skoda Superb ve yüzde 51 ile Mercedes EQB takip etti. Hatta Türkiye’nin yerli üretimi TOGG T10X’in fiyatı Almanya pazarındaki fiyatından yüzde 13 daha pahalı.

Nazik bu farklılıkların temel olarak Türkiye’deki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) ile kur dalgalanmaları, tedarik zinciri giderleri ve distribütör marjlarından kaynaklandığını belirtti. Bu yapısal faktörlerin Türkiye’de araç sahipliğini “hareket hakkı olmaktan ziyade maliyetli bir ayrıcalık” haline getirdiğini ve tüketicilerin satın alma yerine kiralamayı giderek daha fazla tercih etmesine yol açtığını söyledi.

İstanbul, Türkiye’deki bir filo depolama alanında park edilmiş kiralık arabaların havadan görünümü. (Adobe Hazır Fotoğraf)

İstanbul kiralama güçlü fiyat avantajını koruyor

Yüksek sahip olma maliyetlerine rağmen İstanbul, kısa süreli araç kiralamada rekabetçi olmaya devam ediyor. Araştırmada, İstanbul’da yedi gün boyunca ekonomi sınıfı bir araba kiralamanın Berlin’e göre yüzde 47 daha ucuz olduğu ortaya çıktı. B-SUV kiralamaları %37, C-SUV’lar %23 ve minivan veya kamyonetler %10 daha ucuzdu.

Nazik, düşük kira fiyatlarının yoğun pazar rekabeti, yüksek filo cirosu, yerel üretim avantajları ve agresif dijital fiyatlandırma stratejilerinden kaynaklandığını açıkladı. “İstanbul’un ekonomi segmentinde şirketler kar marjı için değil doluluk için oynuyor, hacimle kazanıyorlar” dedi.

Raporda, İstanbul’da premium araç kiralamanın Berlin’e göre %50 ila %159 daha pahalı olduğu, bunun da büyük oranda sınırlı arz ve yüksek sigorta ve depozito riskleri nedeniyle olduğu belirtiliyor. Nazik, “Premium otomobiller az olduğu için fiyat rekabeti olmuyor, sigorta ve hasar maliyetleri doğrudan kira fiyatlarına yansıyor” dedi.

LenaCars, küresel mobilite trendlerinin sahiplikten erişime doğru kaydığını, Türkiye’nin ekonomik baskılar nedeniyle bu değişimi daha hızlı yaşadığını vurguladı. Nazik, “Araba satın almak bireyler ve şirketler için ağır bir mali yük haline gelirken, kiralama daha öngörülebilir ve yönetilebilir maliyetler sunuyor” dedi.

Türkiye’de araba satın almanın bir lüks haline geldiğini, premium kiralamaların maliyetli olmaya devam ettiğini ve ekonomik kiralamaların gerçek finansal avantajlar sunmaya devam ettiğini belirterek bulguları özetledi. Bu dinamiklerin, sahip olmak yerine kiralamanın yakında Türk tüketiciler için yeni norm haline gelebileceğini gösterdiğini de sözlerine ekledi.

11 Kasım 2025 04:01 GMT+03:00